yasaklamak

Turkish-English Translation

  1. suppress
  2. restrain
  3. shut
  4. outlaw
  5. Verb to bar
  6. Verb to bind
  7. Verb to place out of bounds
  8. Verb to cry down
  9. Verb to outlaw
  10. Verb to proscribe
  11. Verb to repress
  12. Verb to restrain
  13. Verb to shut
  14. Verb to taboo
  15. Verb to forbid
  16. Verb to prohibit
  17. Verb to ban
  18. Verb to interdict
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(polis) bir yürüyüşü yasaklamak
to veto a procession Verb
...'in ... yapmasını yasaklamak
to enjoin ... from ...ing Verb
bazı malların ve hizmetlerin üretilmesini yasaklamak
to black Verb
bir bölgeyi yasaklamak
to forbid an area Verb
bir grevi yasaklamak
to ban a strike Verb
bir kitabı yasaklamak
to suppress a book Verb
bir mitingi yasaklamak
to prohibit a meeting Verb
bir partiyi yasaklamak
to ban a party Verb
bir sahne oyununu yasaklamak
to ban a play Verb
bir şeyi yasaklamak
to put something under taboo Verb
bir tiyatro oyununu yasaklamak
to ban a play Verb
bir toplantıyı yasaklamak
to proclaim a meeting Verb
bir yayını yasaklamak
to suppress a publication Verb
bir yere giriş çıkışı yasaklamak
to seal off something Verb
bir yere girişi yasaklamak
to seal off something Verb
birine bir şey yapmasını yasaklamak
to inhibit someone from doing sth Verb
birine gitmesini yasaklamak
to enjoin someone from leaving Verb
birinin tasarruf salahiyetini kanunen yasaklamak
to impose judicial interdiction upon sb Verb
birşeyi yasaklamak
to provide against something Verb, Law
dışarı çıkmayı yasaklamak
to ground Verb
giriş çıkışı yasaklamak
to seal Verb
grevi yasaklamak
to bar a strike Verb
hükümet kararıyla bir grevi yasaklamak
to prohibit a strike by government decree Verb
ilan ederek kanunen yasaklamak
to proclaim Verb
limana girişi yasaklamak
to exclude from a port Verb
partiyi yasaklamak
to ban a party Verb
silah kullanımını yasaklamak
to bar the use of weapons Verb
yabancı bir ulusla ticareti yasaklamak
to interdict trade with foreign nation Verb
yabancı uluslarla ticareti yasaklamak
to interdict trade with foreign nations Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyin ... yasak etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.