yolculuk etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to fare
  2. Verb to journey
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

asker koruması altında yolculuk etmek
to travel under the protection of soldiers Verb
aynı gemide yolculuk etmek
to row in the same boat Verb
az bavul ile yolculuk etmek
to travel light Verb
başka bir ad altında yolculuk etmek
to travel incognito Verb
bedava yolculuk etmek
to ride free Verb
bildiği topraklarda yolculuk etmek
to travel old ground Verb
biletsiz yolculuk etmek
to travel without a ticket Verb
biletsiz yolculuk etmek
to steal a ride Verb
birinci sınıfta yolculuk etmek
to go travel first class Verb
biriyle birlikte yolculuk etmek
to company with sb Verb
birlikte yolculuk etmek
to be on the train Verb
çarter uçağıyla yolculuk etmek
to go on charters Verb
çartır uçağıyla yolculuk etmek
to go on charters Verb
çok basit bir şekilde yaşamak veya yolculuk etmek
to rough it Verb
çok yolculuk etmek
to get about a great deal Verb
devamlı yolculuk etmek
to live in the street Verb
dura dura yolculuk etmek
to whistlestop Verb
ekspresle yolculuk etmek
to travel express Verb
ikinci mevkide yolculuk etmek
to travel second class Verb
ikinci sınıf yolcu olarak yolculuk etmek
to go (travel) steerage Verb
iş için A'ya yolculuk etmek
to be going to A on business Verb
kamu taşıt araçlarıyla yolculuk etmek
to ride in public transport Verb
kısa mesafeler giderek yolculuk etmek
to travel by brief stages Verb
otobüs ile yolculuk etmek
to travel by coach Verb
otostopla yolculuk etmek
to take to the road Verb
otostopla yolculuk etmek
to travel on the thumbs Verb
sağlık nedeniyle yolculuk etmek
to travel for one's health Verb
sağlık nedenlerinden yolculuk etmek
to travel for one's health Verb
trenle yolculuk etmek
to travel by train Verb
trenle yolculuk etmek
to travel by rail Verb
uçak ile yolculuk etmek
to fly Verb
uçakla yolculuk etmek
to take a flying trip Verb
üçüncü sınıfta yolculuk etmek
to travel third (class) Verb
uzayda yolculuk etmek
to travel through space Verb
yaya yolculuk etmek
to tramp Verb
yük treninde bedava yolculuk etmek
to hit the rods Verb
yurtdışına yolculuk etmek
to travel abroad Verb
kaçak yolculuk etmek için vapur veya uçak içinde saklanmak
to stow away Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database