zor durumda

Turkish-English Translation

  1. embarrassed
  2. stranded
  3. up to the creek
  4. on the hook
  5. in a spot
  6. in queer street
  7. up the pole
  8. Adverb in distress
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

zor durumda bir sanayii sübvanse etmek
to bail out an ailing industry Verb
zor durumda bırakmak
to put on the spot Verb
zor durumda kalmak
to up against it Verb
zor durumda kalmak
to strand Verb
zor durumda olmak
to be in a fix Verb
zor durumda olmak
to be on a razor Verb
zor durumda sakin görünümünü verme
stiff upper lip
(bir dostu) zor durumda yüzüstü bırakmak
to leave in the lurch Verb
bir şeyi zor durumda kaldığında yapmak
to do something out of necessity Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database