Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. inşa etmek, (yapı) yapmak, bina etmek.
    Our house is built of brick(s). He built me a model ship out of wood.

  2. build up: kurmak, tesis etmek, geliştirmek, kuvvetlendirmek.
    to build up a business. to build
    up one's hopes.
    Hard work builds up character: Sıkı çalışma, şahsiyeti kuvvetlendirir.
    to build castles in the air: olmayacak hayaller peşinde koşmak.
  3. şekil ve hüviyet kazandırmak, yaratmak, … haline getirmek.
  4. istinat ettirmek, temelini atmak.
    Don't build your future on dreams.
  5. (oyun) (a) harflerden sözcükler oluşturmak, kelime kurmak/yapmak, (b) (numara, şekil vb. ne göre) kartları sıraya dizmek.
  6. inşaatçılık yapmak.
  7. build on/upon: plan, düşünce sistemi vb. kurmak.

  8. build up: (şiddeti/temposu vb.) gittikçe artmak, maksimuma doğru gelişmek.
    The plot builds
    steadily toward a final dramatic scene.
  9. yapı, inşa tarzı, biçim. yapılış.
    The house was a modern build: Ev modern biçimde yapılmıştı.
  10. bünye, cüsse, endam, vücut şekli.
    He has a strong build: Kuvvetli bir bünyesi var.
    She has
    some build!: Endamı pek güzel!
  11. (duvarcılıkta) duvar taşının yüksekliği.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

build defence for one's interest
birinin menfaatlerini korumak Fiil
build defences for one's interest
kendi menfaatlerini korumak Fiil
build up one's existence
hayat ımı kurtarmak Fiil
(person) of delicate build
narin
(sall) to build
örmek Fiil
concession to build
inşaat yapma abdı
concession to build
inşaat yapma imtiyazı
contract to build
inşaat mukavelesi
man of solid build
sağlam yapılı adam
of delicate build
nazik
of delicate build
nazenin
build a canal
kanal inşa etmek Fiil
build a house
ev yapmak Fiil
build a house
ev inşa etmek Fiil
build a letter
mektup bu müsveddesi yazmak Fiil
build a letter
bir mektup müsveddesi yazmak Fiil
build a new wing to a hotel
bir otele ek bir bina yapmak Fiil
build a railroad
(US) demiryolu inşa etmek Fiil
build a road
yol yapmak Fiil
build a room in the attic
tavan arasında oda yapmak Fiil
build a sewer
lağım açmak Fiil
build a wall
duvar çekmek Fiil
build an extension to a hospital
bir hastaneye ilave bir pavyon yapmak Fiil
build an extension to a hospital
hastaneye yeni pavyon eklemek Fiil
build an insurance holding company
sigorta holding şirketi kurmak Fiil
build an insurance holding company
bir sigorta holding şirketi kurmak Fiil
build castles in the air
hayalperest olmak Fiil
build extensions
ilave binalar yapmak Fiil
build in
dahil etmek, örmek, (duvarın vb.) içine (gömme) yapmak, ayrılmaz parçası olmak.
to build in bookcases
between the windows: pencereler arasında duvarın içine (gömme) kitap rafı yapmak.
build into
(a) parçası olarak/içinde (gömme) yapmak/inşa etmek.
The cupboards are built into the walls: Dolaplar
duvarın içine gömme olarak yapılmışlardır. (b) dahil etmek, birşeyin ayrılmaz parçası haline getirmek.
The rate of pay was built into his contract.
build liquidity
likidite sağlamaya çalışmak Fiil
build morale
moral vermek Fiil
build on
(a) ek/ilâve olarak inşa etmek.
This part of the hospital was buit on later. (b) dayan(dır)mak,
istinat ettirmek.
His argument is buit on facts.
I build on you: Sana dayanıyorum/güveniyorum. (c)
build vain hopes on something: bir şey hakkında boş ümitlere kapılmak.
build on firm ground
sağlam temellere oturtmak Fiil
build on sand
çürük temel üzerine kurmak, buz üstüne yazmak.
build under licence
ruhsatla inşa etmek Fiil
build under licence license
ruhsatla inşa etmek Fiil
build up
(a) kurmak, art(ır)mak, geliş(tir)mek, birik(tir)mek, çoğal(t)mak.
He has buit up a good business
over the years. to build up one's strength.
The pressure is building up: Basınç artıyor. (b) kuvvetlen(dir)mek, takviye etmek, (c) (kademe kademe) hazırlamak, (d) evlerle doldurmak, şehir halinde geliştirmek, kent kurmak.
The area has been built up since last ten years. (e)
argo birisini övmek/methetmek, pöhpöhlemek.
build up a business
iş kurmak Fiil
build up a campaign
bir kampanyayı hazırlamak Fiil
build up a case
kanıtları bir araya getirmek Fiil
build up a financial nest egg somehere abroad
dışarda bir yerde birkaç kuruş yatırmış olmak Fiil
build up a goodwill
çok müşteri edinmek Fiil
build up a list
liste yapmak Fiil
build up a list
bir liste yapmak Fiil
build up a new connection
yeni bir bağlantı kurmak Fiil
build up a popular following
yığınların desteğini sağlamak Fiil
build up a popular following
halkın çoğunun yandaşlığını sağlamak Fiil
build up a reputation
ün yapmak Fiil
build up a sizable position in stocks
(US) toplu olarak büyük miktarda hisse senedi paketi satın almak Fiil
build up an area
bir bölgeyi imar etmek Fiil
build up an empire
imparatorluk kurmak Fiil
build up an existence
hayat kurmak Fiil
build up an inventory
envanter yapmak Fiil
build up an on-the-spot picture
hemen oracıkta resmini çizivermek Fiil
build up custom
müşterinin ayağını alıştırmak Fiil
build up fanciful hopes
hayal kurmak Fiil
build up goodwill
iyiniyet kurmak Fiil
build up production plants abroad
dış ülkelerde üretim tesisleri kurmak Fiil
build up reserve
rezerv oluşturmak Fiil
build up sb
(politikada) birini desteklemek Fiil
build up stocks
istif etmek Fiil
build up trade
ticari ilişkileri geliştirmek Fiil
build up upon sth
bir şeye bel bağlamak Fiil
build upon
dayanmak, güvenmek.
to build upon a promise: bir vaade güvenmek.
destine money to build a house
bir evin inşası için para tahsis etmek Fiil
throw together to build a house
birlikte yeni bir ev inşa etmek Fiil
to build a railroad
demiryolu inşa etmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.