Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. planya
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

make a large hole in one's savings
tasarruflarında büyük delik açmak Fiil
a large (copper) jug
güğüm
a large knife
saldırış saldırma
a large number of
çokluk
ac on a large scale
büyük çapta iş yapmak Fiil
adopt a motion by a large majority
bir önergeyi büyük çoğunlukla kabul etmek Fiil
appeal to a large public
geniş bir halk kitlesinin hoşuna gitmek Fiil
be a large employer
çok işçi çalıştırmak Fiil
be a large gainer by a bargain
bir işten çok para kazanmak Fiil
be elected by a large majority
büyük çoğunlukla seçilmek Fiil
be encumbered with a large family
sırtında kalabalık bir aile taşımak Fiil
be in a large way of business
önemli çapta iş yapmak Fiil
be in a possession of a large fortune
büyük bir servet sahibi olmak Fiil
be in possession of a large fortune
büyük bir servet sahibi olmak Fiil
be indebted a large amount to sb
birine büyük bir meblağ borçlu olmak Fiil
be indebted to a large amount to sb
birine büyük bir meblağ borçlu olmak Fiil
be master of a large fortune
büyük bir servetin sahibi olmak Fiil
busy hum of a large city
hareketli büyük bir kentin gürültüleri İsim
buy and sell on a large scale
büyük miktarlarda alım satım yapmak Fiil
buy and sell on a large scale
büyük miktarda alım satım yapmak Fiil
buy land on a large scale
geniş araziler satın almak Fiil
carry a large stock
büyük stoku olmak Fiil
carve out a large part of the market
piyasanın büyük bir kısmını ele geçirmek Fiil
casting of a large fishing net
voli
dispose of a large capital
büyük sermayesi olmak Fiil
do a large turnover
büyük ciro yapmak Fiil
draw a large audience
büyük dinleyici kitlesi çekmek Fiil
embezzle a large sum
büyük bir meblağı zimmetine geçirmek Fiil
entertain in a large way
çok cömertçe ağırlamak Fiil
farming on a large scale
büyük çiftlik
have a large household
kalabalık ev halkı olmak Fiil
have a large income
büyük geliri olmak Fiil
have a large payroll
ödenecek büyük bir maaş tutarı olmak Fiil
have a large practice
(doktor) çok hastası olmak Fiil
have a large vocabulary
sözcük dağarcığı zengin olmak Fiil
holder of a large estate
büyük mal mülk sahibi
in a large measure
büyük çapta
inducements of a large town
büyük bir şehrin cazibesi İsim
inn with a large courtyard
kervansaray
keep up a large house
büyük bir eve bakmak Fiil
leave a large posterity
ardında geniş bir nesil bırakmak Fiil
live on a large scale
bol keseden yaşamak Fiil
live on a large scale
har vurup harman savurarak yaşamak Fiil
make a large hole in one savings
tasarruflarında büyük delik açmak Fiil
mansion set in a large state
malikâne
off- shoot of a large organization
büyük bir teşkilatın yeni kolu
on a large scale
büyük çapta
pay a large salvage
yüksek kurtarma ücreti ödemek Fiil
place containg a large reservoir
maksim
prepare a war on a large scale
büyük çapta savaşa hazırlanmak Fiil
pressed lamb roasted on a large vertical spit
döner kebap
pressed lamb roasted on a large vertical spit
döner
produce a large quantity of fruit
çok meyve vermek Fiil
provide for a large family
geniş bir ailenin geçimini sağlamak Fiil
provide for a large family
geniş ailenin rızkını temin etmek Fiil
remnants of a large property
büyük bir mülkten arta kalan
run a large budget deficit
büyük bir bütçe açığı olmak Fiil
scoop a large profit
vurgunu vurmak, büyük kâr sağlamak.
scoop in a large profit
iyi para kazanmak Fiil
take a large share in the management
yönetimde önemli bir yer işgal etmek Fiil
the part of a large Muslim house reserved for the men
selamlık
there was a large ballot
oy vermeye katılım büyük olmuştu
to a large extent
büyük çapta Zarf
to a large extent
büyük ölçüde Zarf
to be the possessor of a large fortune
büyük bir servetin sahibi
trade in a large way
büyük çapta ticaret yapmak Fiil
travel over a large territory
geniş bir ülkeyi gezmek Fiil
travel over a large territory
geniş bir ülkeyi dolaşmak Fiil
war on a large scale
topyekûn harp
win a large sum at the casino
kumarhanede büyük para kazanmak Fiil
adopt a motion by large majority
önergeyi büyük çoğunlukla kabul etmek Fiil
in a great/large measure
geniş ölçüde.
large treatment of a subject
bir konuyu etraflıca ele almak Fiil
leave a subject at large
bir konuyu karar ele almadan askıda bırakmak Fiil
set a prisoner at large
mahpusu salıvermek Fiil
set a prisoner at large
bir mahpusa özgürlüğünü vermek Fiil
speak at large on a subject
bir konu üzerinde açılarak konuşmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.