Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Zarf bir (kere) daha, tekrar.
    to begin/do again: tekrar başlamak/yapmak.
    Such a thing will never
    happen again: Bir daha böyle şey olmayacak.
    What's his name again: Adı ne idi bakayım?
    Never again: asla! bir daha mı, tövbeler tövbesi!
  2. Zarf yine, bundan başka.
    Come again: (a) Yine gel(iniz)! (b)
    k.d. Efendim? Ne dedin(iz)?
    What
    again? Yine ne var/ne oluyor?
    Don't do it again: Yine başlama!
    They are at it again: Yine başladılar!
  3. Zarf diğer taraftan, ayrıca.
    It might happen, and again it might not: Olabilir, diğer taraftan olmayabilir
    de (Olabilir de olmayabilir de).
    again, I am not sure that the prices will not increase tomorrow: Diğer taraftan yarın fiyatların artmayacağından emin değilim.
  4. Zarf yeniden, yine.
    to answer again: yeniden cevap vermek.
    back again: ilk konumuna dönmüş.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be on one's pet subject again
yeniden kendi konusuna dönmek Fiil
get on one's legs again
yeniden eski gücünü kazanmak Fiil
run over one's part again
rolünü bir daha tekrarlamak Fiil
see one's old home again
kendi evini yeniden görmek Fiil
shaving one's beard again
perdah
(every) now and again
ara sıra, zaman zaman.
Every now and again I remember good old days of my youth.
(sth) to crop up again
tepmek Fiil
(troublesome question) to rise again
hortlamak Fiil
all over again
tekrar, yeniden, yeni baştan, bir kere daha.
I had to write the letter all over again: Mektubu
yeni baştan yazmak zorunda kaldım.
appoint a day to meet again
yeniden buluşmak için bir gün saptamak Fiil
appoint a day to meet again
yeniden buluşmak için gün saptamak Fiil
as much again
iki misli/katı.
She earns as much again as I do: O, benim kazandığımın iki katını kazanıyor.
as
large again: iki misli büyük.
He is as old again as Mary is: O, Mary'den iki misli yaşlıdır.
as much again
bir o kadar daha, iki misli.
be out again
yeniden greve gitmek Fiil
be out and about again
yeniden sağlığını kazanmış olmak Fiil
be picking up again
(piyasa) yeniden canlanmak Fiil
be running again
(otel) yeniden işletilmekte olmak Fiil
bring a law into force again
bir kanunu yeniden yürürlüğe koymak Fiil
call again
yeniden uğramak Fiil
coin again
paraları yeniden basmak Fiil
come again
(a) dönmek, tekrar gelmek, (b)
argo (söyleneni) tekrarlamak, bir daha söylemek.
come again? Efendim? Ne dedin(iz)?
come into fashion again
yeniden moda olmak Fiil
come on again
(tiyatro) yeniden sahneye konmak Fiil
come round the track again
arzı endam etmek Fiil
come to the front again
yeniden söz konusu edilmek Fiil
count again
tekrar saymak Fiil
cut and come again
sofrada et yemeğinden ikinci defa almak (bir şeyin bolluğunu ifade eder).
cut- and-come again
bol bol
do over again
tekrarlamak, yeni baştan yapmak.
do something again
tekrarlamak Fiil
do something again
tekrar etmek Fiil
Don't let it happen again
Bir daha yapayım deme! Tekerrür etmesin!
Do you happen to have a pen? Yanınızda kalem var mı?

Do you happen to know? Acaba biliyor musun(uz)?
How does it happen that … : Nasıl oluyor da …
If anything happened to me, my wife would have enough money: Bana bir hal olursa (ölürsem) eşime yetecek kadar para var.
I happen to know that he is not rich: Onun zengin olmadığını biliyorum (tesadüfen öğrendim).
If he does happen to see her … : Farzı muhal onu görecek olursa …
It so happened that: Öyle oldu ki/tesadüfen.
These things happen: Olur böyle şeyler!
engage a servant again
bir hizmetçiyi yeniden işe almak Fiil
every now and again
arasıra, arada bir, zaman zaman.
fall to work again
yeniden çalışmaya girişmek Fiil
feel quite strong again
yeniden formunu bulmak Fiil
find its feet again
çevreye alışmak Fiil
find its feet again
yardım gerekmeden bir işi başarmak Fiil
get back into harness again
işbaşına geri dönmek Fiil
get on its feet again
(iş hayatı) yeniden belini doğrultmak Fiil
he is about again
(hastalıktan) ayağa kalktı
He is at it again
(İşte) gene başladı!
here we go again
İşte yeniden başlıyoruz
here we go again
istenilmeyen bir şeyi tekrar yapmak gerektiğinde söylenir
here we go again
Al baştan
income again
gelir kazancı
keep saying something over and over again
ağızda sakız gibi çiğnemek Fiil
lean again
istinat etmek Fiil
look into a matter again
konuya yeniden eğilmek Fiil
look into a matter again
bir konuya yeniden eğilmek Fiil
marry again
yeniden evlenmek Fiil
may God unite you again
Allah kavuştursun
never darken my door again
buraya bir daha ayak basma sakın
now and again
ara sıra
once again
yeniden
once again
bir kez daha
over again
bir (kere) daha, tekrar.
Let's do it over again.
over and over again
tekrar tekrar Zarf
over and over again
defalarca Zarf
pack up again
ambalajını değiştirmek Fiil
pick up again
(iş) düzelmek Fiil
present again
(çek) yeniden ibraz etmek Fiil
put a play on again
bir sahne oyununu yeniden sahneye koymak Fiil
put an enterprise on its feet again
bir firmayı yeniden yoluna koymak Fiil
read again
bir daha okumak Fiil
refer to a matter again
yeniden bir konuyu ele almak Fiil
sell again
perakende satmak Fiil
set someone up again
birinin mali bakımdan belini doğrultmak Fiil
set someone/something on his/its legs again
tutup kaldırmak, diriltmek, canlandırmak.
set the budget on its feet again
bütçeyi yeniden doğrultmak Fiil
sold again
(a) yine yutturdular! (b) yağma yok!
start again
baştan başlamak Fiil
start all over again
yeniden baştan başlamak Fiil
start all over again
yeni baştan başlamak Fiil
start winking straight again
kafası yerine gelmek Fiil
stiffen again
(fiyat) yeniden fırlamak Fiil
they are at it again
gene başlamak dılar
time and again
tekrar tekrar, biteviye, mükerreren, defaatle.
They went over the same argument again and again:
aynı itirazları tekrar tekrar ileri sürdüler.
(every) now and again = ever and again: ara sıra, zaman zaman.
time and again
tekrar tekrar, defalarca.
time and time again
tekrar tekrar, defalarca.
when does the school open again
okul ne zaman açılmak lıyor ?
would you say that again
buyur buyrun
write over again
bir kere daha yazmak Fiil
yet again
bir kez daha
yet again
gene de
again and again
tekrar tekrar, biteviye, mükerreren, defaatle.
They went over the same argument again and again:
aynı itirazları tekrar tekrar ileri sürdüler.
(every) now and again = ever and again: ara sıra, zaman zaman.
come again of age
reşit olmak Fiil
Come again?
Efendim?
Come again?
Ne dedin?
Come again?
Af buyur?
Don't let it happen again.
Bir daha olmasın. Cümle
It's that time of the year again.
O günler yine geldi çattı.
Nice seeing you again.
Ne zamandır görüşmemiştik.
What's his name again?
Adı neydi?
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.