Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Hukuk kusur
  2. İsim, Jeoloji fay
  3. İsim kusur, eksiklik, noksanlık.
    Your only fault is that you won't do what you're told. In spite of all her faults …
  4. İsim yanlış(lık), hata, yanılgı.
    There are several faults in that page.
    be at fault: yanılmak.

    If my memory is not at fault … : Yanılmıyorsam …
  5. İsim kabahat, suç, kusur, sorumluluk, mes'uliyet, taksir.
    It's all your fault: Bütün kabahat sende.

    The accident was the driver's fault.
    Through no fault of his: Hiçbir suçu yokken.
  6. İsim ayıplanma, kınanma.
    The fault lies with him: Kabahat onda/onun kınanması gerekir.
  7. İsim, Jeoloji çatlak, fay, kırık.
    fault plane: çatlak/fay yüzeyi.
  8. İsim, Elektrik-Elektronik arıza, kusur.
    a small electrical fault in the motor.
  9. İsim, Spor faul, hata.
  10. İsim (avcılık) avı kaybetme.
  11. İsim kıtlık, yokluk, mahrumiyet.
  12. Fiil kusur(lu) bulmak, kabahat(li) bulmak, kınamak, ayıplamak, tenkit/takbih/itham etmek, suçlamak.
    I can't
    fault his reasoning. Her work could not be faulted.
  13. Fiil hata işlemek, kusur etmek, yanlışlık yapmak.
  14. Fiil çatlamak, fay husule getirmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

to be left entirely alone (through one's own fault
düdük gibi kalmak Fiil
without one's fault
kusuru olmadan
(geol) fault
fay
assembly fault
montaj hatası İsim
assess the fault
kusur derecesini saptamak Fiil
at fault
(a) kusurlu, kabahatli.
be at fault: kusur işlemek, kabahatli olmak.
Who was at fault in the
car crash? (b) çıkmaza saplanmış, şaşırıp kalmış.
avow a fault
bir hatayı kabul etmek Fiil
basic fault
temel hata
be always finding fault
hep kusur bulmak Fiil
be at fault
kusurlu olmak Fiil
be at fault
hatalı olmak Fiil
be free from fault
kusursuz olmak Fiil
be generous to a fault
kusurları affetmek Fiil
be generous to a fault
hoşgörülü olmak Fiil
be in fault
kusurlu olmak Fiil
be scrupulous to a fault
kusur ve hatalara karşı aşırı titiz davranmak Fiil
capital fault
büyük kusur
capital fault
temel hata
capital fault
büyük hata
comma fault
virgül hatası: bağlaçla birleşmemiş iki ana tümceyi noktalı virgül, nokta veya iki nokta yerine virgülle ayırma.
commit a fault
bir hata işlemek Fiil
commit a fault
kabahat etmek Fiil
common fault
genel arıza
contact fault
kontak arızası
contact fault
kaçak
contact fault
kontakt arızası
double fault
çift hata İsim, Spor
find fault
kabahat bulmak Fiil
free from fault
kusursuz
gloss over sb's fault
birinin kusurunu örtmek Fiil
goods free from fault
kusursuz mallar İsim
gravity fault
yoğun-çatlak: üst tabakası alt tabakanın altına kaymış gibi görünen çatlak.
gross fault
ağır kusur
hidden fault
gizli kusur
in fault
(a) kusurlu, kabahatli.
be at fault: kusur işlemek, kabahatli olmak.
Who was at fault in the
car crash? (b) çıkmaza saplanmış, şaşırıp kalmış.
liability without fault
kusursuz sorumluluk İsim, Hukuk
line fault
(telefon) hat paraziti
localization of a fault
bir arızanın tespiti
localize a fault
arızayı tespit etmek Fiil
make atonement for a fault
bir suçu bağışlatacak harekette bulunmak Fiil
negligence without fault
kusursuz ihmal
North Anatolian Fault
Kuzey Anadolu Fay Hattı İsim
North Anatolian Fault
Kuzey Anadolu Fayı (KAF) İsim
not at fault
hatasız
not to overlook another's fault
göz yummamak
overlook a fault
bir hatayı dikkate almamak Fiil
pardon a fault
bir hatayı affetmek Fiil
personal fault
şahsi kusur İsim
pipeline fault
boru hattı arızası
presumption of fault
kusur karinesi
principal fault
esas kusur
scrupulous to a fault
kusur ve hatalara karşı aşırı titiz davranma
service fault
hizmet kusuru İsim, Hukuk
slight fault
önemsiz hata
slight fault
ufak hata
slush fault
rüşvet
slush fault
rüşvet fonu
smooth over a fault
kusuru örtbas etmek Fiil
the party at fault
kabahatli taraf
thrust fault
fayların birbiri üzerine binmesi.
to a fault
aşırı derecede, haddinden fazla, ifrat derecesinde.
to be generous to a fault: aşırı (derecede) cömert olmak.
without fault
kusursuz
fault attributable to
'e atfedilebilir hata
fault finder
tamirci
fault finding
kusur bulma
fault in the construction of a machine
makine yapım hatası İsim
fault in the insulation of a cable
kablo izolasyonu hatası İsim
fault in the insulation of a cable
kablo izolasyon hatası İsim
fault line
fay hattı İsim, Coğrafya
fault localizer
(telefon) arızanın yerini saptayıcı
fault location program (me)
arıza tespit programı
fault of spelling
imla hatası İsim
fault of workmanship
işçilik kusuru
fault plane
kopma yüzü
fault plane
kırık yüzey
fault tolerant
aksaklığa dayanıklı Bilgi Teknolojileri
fault tracer
tamirci
act or fault of a third party
üçüncü bir şahsın fiili veya kusuru
ascribe the fault to sb
suçu birine yüklemek Fiil
attribute the fault to sb
kusuru birine yüklemek Fiil
attribute the fault to sb
hatayı birine atfetmek Fiil
attribute the fault to sb
hatayı birine yüklemek Fiil
be at fault for an answer
yanıt bulamamak Fiil
be at fault in an accident
bir kazada kusuru olmak Fiil
find fault (with)
kusur bulmak, beğenmemek, tenkit etmek.
He's always finding fault with my work.
find fault with
zemmetmek Fiil
find fault with …
…'e kusur bulmak, şikâyet etmek.
find fault with sb
birinde kusur bulmak Fiil
find fault with sth
kusur bulmak Fiil
find fault with sth
birinde kusur bulmak Fiil
find fault with sth
kulp takmak Fiil
finding fault with
zem
ground fault circuit interrupter
kaçak akım koruma rölesi İsim, Elektrik
ground fault circuit interrupter
kaçak akım rölesi İsim, Elektrik
ground fault interrupter
kaçak akım rölesi İsim, Elektrik
ground fault interrupter
kaçak akım koruma rölesi İsim, Elektrik
It's not your fault.
Senin suçun değil.
It's not your fault.
Senin bir suçun yok.
impute a fault to
kabahati yüklemek Fiil
impute a fault to sb
bir kabahati birinin üstüne yıkmak Fiil
impute the fault to sb
suçu birine atmak Fiil
major and minor fault rule
gemilerin çarpışmasında ortak suç durumunda kimin daha çok kimin daha az kusuru olduğu kuralı
no- fault insurance plan
nedenini araştırmadan kazaya uğrayana tazminat veren sigorta
party at fault in an accident
bir kazada hatalı olan taraf
telephone fault (s) man
telefon arıza teknisyeni
the fault lies at my door
suç benim
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.