1. İsim, Yazılım buton
  2. İsim, Tekstil Sanayii düğme
  3. düğme.
  4. düğmeye benzer nesne: elektrik zilinin düğmesi vb..
  5. Botanik tomurcuk, gonca.
  6. küçük mantar.
  7. elektrik düğmesi: bir elektrik devresini açıp kapamaya yarayan cihaz.
    push/press the button: başlatmak.

    The next war would be fought by pushing buttons.
  8. turn button ile ayni anlama gelir. kapı tokmağı.
  9. Metalurji ergitme kabı dibinde kalan maden habbeciği.
  10. çit kazığı başlığı.
  11. çenenin ucu.
  12. çıngıraklı yılan kuyruğunun ucu.
  13. Zooloji hayvan bedeninde düğmeye benzer oluşum.
  14. saat kurma düğmesi.
  15. düğmele(n)mek, ilikle(n)mek.
    He quickly buttoned his jacket. This coat buttons, but this one zips.

    button-through: boyunca iliklenen (bluz, elbise vb.).
  16. crown ile ayni anlama gelir. saat kurma döğmesi.
susmak, ağzına kilit vurmak.
ağzına kilit vurmak Fiil
sır saklamak Fiil
tek tuşla Zarf
tek bir tuşa basarak Zarf
göbek. İsim
Londra Menkul Kıymetler Borsası'nda borsa simsarı stajyer
(Br) (Londra Borsası) yakasına taktığı küçük mavi rozetle ayırdedilen
zil düğmesi. İsim
kampanya rozeti.
vazgeç düğmesi Bilgi Teknolojileri
takma yaka düğmesi
yaka düğmesi. İsim
kontakt düğmesi
zil düğmesi
seçim kampanyası parti rozeti
at çıbanında görülen şişkinlik/abse.
parmak düğmede
bir nükleer savaş çıkartmaya hazır
paniğe vermek Fiil
sıcak düğme (pazardan güçlü bir tepki almak amacıyla girişilen çaba
bağlama vidası ayarlı kovanı
bu kaktüsün tomurcuğu (Kızılderililer dinî törenlerinde sanrıl
(halüsinojen) olarak kullanırlar).
beş para etmez
tam kıvamında/vaktinde, tamamıyla, aynen, eksiksiz, kusursuz.
tuşlu (tuşlu telefon gibi
düğmeye basma
bir düğmeye basmak Fiil
elektrik/zil düğmesi (parmak basılarak çalıştırılır).
push-button: basma-düğmeli. İsim
radyo düğmesi Bilgi Teknolojileri
önceki boyuta getirme düğmesi Bilgi Teknolojileri
hizmet rozeti (bir işçi sendikasına , kardeşlik örgütüne ya da başka bir gruba üyeliği gösteren rozet
servis rozeti
ayakkabı düğmesi.
kol düğmesi İsim, Giyim ve Moda
iki konumlu düğme Bilgi Teknolojileri
button ile ayni anlama gelir. kapı tokmağı.
kapı tokmağı. İsim
komi
otelde asansörcü
sarkık kulak: tamamen aşağı sarkan köpek kulağı.
button-eared: sarkık kulaklı. İsim
top-bıldırcın
(Turnicidae): sıcak iklimlerde yaşayan bıldırcına benzer birkaç çeşit kuş. İsim
morsalkım
(Liatris): salkım şeklinde mor-pembe çiçekler açan birkaç çeşit bitki. İsim
çakırdikeni
(Eryngium yuccifolium): GB ABD'de yetişen ve beyazımsı çiçekler açan dikenli bitki. İsim
çınar ağacı
(Conocarpus erecta). İsim
Amerika çınarı
(Platanus occidentalis): kerestesi makbul bir ağaç. İsim
(a)
button one's lip: ağzını kapamak, sükût etmek, sesini çıkarmamak, (b) sıkıca örtmek/kapatmak,
sağlamca bağlamak.
Within a short time, everything on the submarine was buttoned up. (c) başarı ile bitirmek, tamamlamak.
The report is all buttoned up.
susmak, ağzına kilit vurmak.
düğme Bilgi Teknolojileri
düğmem kopmak tu
basılı tutmak Fiil, Bilgi Teknolojileri