1. bağlılık, bel bağlama.
  2. güven(me), güvenç, emniyet, itimat.
    place dependence = dependance on someone: birine güvenmek.
  3. bağlı/tâbi olma, tâbiiyet.
    The dependence = dependance of an effect upon a cause.
  4. dayanma, muhtaç olma, eline bakma, emir kulluğu.
  5. asılma, sarkma.