1. Fiil (gemiye/uçağa) bin(dir)mek, yüklemek.
    Many people embark for Europe in Montreal. We embarked at Rome
    for İstanbul. The ship embarked cotton at a Turkish port.
  2. Fiil (bir kimseyi bir işe) sokmak/karıştırmak/sevketmek/sürüklemek.
  3. Fiil (bir işe) para yatırmak, yatırım yapmak.
uçağa binmek Fiil
parasını çalıştırmak Fiil
yük yüklemek Fiil
bir projeye girişmek Fiil
parasını yatırmak Fiil
sermaye yatırmak Fiil
bir işe girişmek Fiil
bir mesleğe başlamak Fiil
parantez açmak Fiil
uğraşmaya başlamak Fiil
birşeyi yapmaya koyulmak Fiil
birşeye başlamak Fiil
cebelleşmeye başlamak Fiil
birşeye girişmek Fiil
spekülasyonlara girişmek Fiil
(yeni veya güç bir işe) girişmek, başlamak.
to embark on a new profession/on a new way of life. After
leaving university the young man embarked on a business career.
koyulmak Fiil
bir işe girişmek Fiil
biriyle kavgaya tutuşmak Fiil
uğraşmaya başlamak Fiil
birşeyi yapmaya koyulmak Fiil
cebelleşmeye başlamak Fiil
birşeye girişmek Fiil
birşeye başlamak Fiil