1. Geçişli Fiil dövmek, dayak atmak, kırbaçlamak, kamçılamak.
  2. Geçişli Fiil zorla yaptırmak, yapmaya zorlamak, (dayak atarak) zorlamak/icbar etmek, dayak zoru ile (bir işi) yaptırmak.

    He was flogged into accepting.
  3. Geçişli Fiil (özellikle çalınmış eşyayı) satmak/satmaya çalışmak.
  4. Geçişli Fiil şiddetle eleştirmek/tenkit etmek.
    Newspapers flogging the government over tax inequities.
(a) boşuna/beyhude uğraşmak, vakit kaybetmek, boşuna gayret sarfetmek, akıntıya kürek çekmek, (b) bilinen
bir şeyi tekrarlayıp durmak, boşuna nefes tüketmek, malûmu ilâma çalışmak, (c) bayatlamış/unutulmuş bir konuya dikkati çekmeye çalışmak.
ileri doğru gitmek Fiil
satmak Fiil
okutmak Fiil
elden çıkarmak Fiil
malları ucuza elden çıkarmak Fiil
ucuza satmak Fiil
kendini zorlamak Fiil
birini kırbaçlayarak öldürmek Fiil
bıktırmak, bir kimseye kabul ettirmeye veya onu ikna etmeye ısrarla çalışıp sonunda illâllah dedirtmek,
kabak tadı verdirmek, gına getirtmek, ısrar ede ede ilgiyi dağıtmak.
It wasn't a bad idea, but he flogged it to death.