Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil kemirmek, ısıra ısıra yemek.
    to gnaw a bone. The mouse has gnawed right through the oatmeal box.
  2. Fiil kemirerek yapmak/açmak.
    Rats can gnaw holes (in wood).
  3. Fiil aşın(dır)mak, tüketmek, yiyip bitirmek.
  4. Fiil üzmek, azap/işkence vermek, sıkıntı/endişe vermek,
    mec. içini kemirmek, tazip/muazzep etmek.
    A
    feeling of guilt gnawed his conscience. Grief gnaws my heart. Something's gnawing at my mind.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim