1. iz, damga, baskı/damga ile bırakılan iz.
    The imprint of a foot = footprint: ayak izi.
    The imprint
    of suffering on a person's face: Istırap çeken bir insanın yüz ifadesi.
  2. etki, tesir, izlenim, intıba.
    Their work bears a sort of regional imprint.
  3. (kitabın başında) yayın/basımevinin adı ve yayın tarihi.
    a publisher's/printer's imprint.
  4. etkilemek, tesir etmek.
  5. nakşetmek, hâkketmek, (aklına/zihnine/hafızasına) iyice yerleştirmek/sokmak.
    Ideas imprinted on the mind.
  6. damgalamak, damga/mühür basmak, (damga/mühür vb.) basıp iz bırakmak.
    imprint a letter with a postmark.
    imprint a postmark on a letter. The shape of the coin was imprinted on the wax.
zihnine sokmak Fiil
belleğine kazımak Fiil
ulusal bir reklamcı tarafından hazırlanmış olan reklam malzemesinin üzerindeki bayi adı ve adresi ya da başka tanıtıcı işaret
bayi damgası İsim
yayımlayıcının belirtilmemiş olması
basanın adı
yayımlayıcının adı
mektuba damga basmak Fiil
bir şeyin üzerine bir şey basmak Fiil
bir şey üzerine bir şeyi basmak Fiil
bir şey üzerine bir şeyle basmak Fiil
bir şeyin bıraktığı izi almak Fiil