1. Fiil gözüne çarpmak, görmek, sezmek, müşahede etmek, farketmek, farkına varmak, dikkat etmek.
    He remarked
    that it was getting late.
  2. Fiil açıkça işaretlemek.
  3. İsim söz, mütalea, yorum, fikir, oy, düşünce, mülâhaza.
    I enjoyed his remarks.
    make a remark:
    fikrini söylemek, yorumda bulunmak.
    opening remarks: açış konuşması.
    He closed the discussion with the remark that “the economy is showing signs of improvement”: “Ekonomi, gelişme alâmetleri gösteriyor” sözleriyle müzakereye son verdi.
  4. İsim gözüne çarpma, görme, sezme, müşahede, farketme, farkına varma, dikkat etme.
    Things worthy of remark: Dikkate değer şeyler
  5. İsim ihtar, kısaca fikir/mütalea beyanı.
  6. İsim, Güzel Sanatlar (bkz: remarque )
saçmalık
saçma
sallapati eleştiri
münasebetsiz söz
çok düşünmeden söylenmiş birşey İsim
laf olsun diye söylenmiş birşey İsim
çok düşünmeden edilmiş bir laf İsim
öylesine söylenmiş bir laf İsim
öylesine söylenmiş bir söz İsim
öylesine söylenmiş birşey İsim
eleştirici bir düşünce
alaylı söz
alaylı gözlem
konu dışı söz
yerinde gözlem
bir düşünce ortaya atmak Fiil
bir gözlemde bulunmak Fiil
seciyesiz müşahede
boş söz
bir gözlemde bulunmak Fiil
bir gözlemde bulunmak Fiil
espri yapmak Fiil
yersiz söz
bir gözlemde bulunmak Fiil
uçaktan yapılan bir gözlem
arızi müşahede
birden ortaya bir laf atmak Fiil
iğneli söz
iğneli söz
garip mülahaza
yersiz mülâhaza
zamansız müşahede
bir gözlemde bulunmak Fiil
kötü niyetli söz
konudan uzak müşahede
nükte
latife
söz arasında bir gözlemde bulunmak Fiil
mal fiyatını yeniden saptamak Fiil
bu söz benim için de geçerlili mi ?
pişkinliğe vurmak Fiil
birine hınçla bir söz söylemek Fiil
o sözüyle başa taş attı