şad

English Turkish Phrases

a sad event
acı bir olay
a sad expression
acı bir ifade
be sad
kasavet çekmek Verb
become mistfully sad
efkârlanmak Verb
become sad
kasavet basmak Verb
become sad
kasavetlenmek Verb
feel sad
hüzünlenmek Verb
feel sad (owing to
teessür etmek Verb
have come to a sad pass
kötü bir durumla karşı karşıya gelmek Verb
look sad
üzgün görünmek Verb
sad
üzgün, kederli, elemli, mahzun, gamlı.
To feel sad : üzülmek.
To make sad: üzmek.
A sad look. A sad song. Adjective
sad
hazin, hüzün/ elem/ keder verici, üzücü,
A sad incident. Adjective
sad
bedbaht, bahtsız.
A sad child. Adjective
sad
kasvetli
; A sad color. Adjective
sad
acınacak, esef edilecek; Adjective
sad
hayırsız; Adjective
sad
kötü sonuç veren, meş'um, uğursuz.
A sad attempt. Adjective
sad (sorrow) pickle
müşkül durum
sad apple
kötümser kişi
sad news
acıklı haber
sad sack
şapşal, beceriksiz kimse. Noun
sad to say
maalesef, üzülerek söyleyeyim ki.
the sad part of it
acıklı yanı
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. happy
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

şad olmak
to rejoice Verb
şad olmak
to be happy Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Sevinçli, memnun, mesrur
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

sad
Yüz sayısı, 100
sad
Kutluluk, bahtiyarlık
sad
Arap alfabesinin on dördüncü, Türkler’in İslâmiyet’i ... ve bu harfin adı
sad
Örten, kapayan, ... olan, seddeden