acquaintance

  1. Noun ünsiyet
  2. Noun tanıdık, bildik.
    He's not really a friend, just an acquaintance.
  3. Noun
    acquaintanceship ile ayni anlama gelir. tanı(ş)ma, tanışıklık.
    make someone's acquaintance
    = make acquaintance with someone: bir kimse ile tanışmak.
    We had a brief acquaintance with her a while back.
  4. Noun bilgi, malûmat.
    The school's curriculum stresses acquaintance with the sciences.
  5. Noun tanıdıklar, tanınan/bilinen kimseler.
    to have a wide circle of acquaintance (= a wide acquaintance):
    geniş bir tanıdık muhiti olmak, çok tanıdığı olmak.
biriyle müşerref olmak Verb
biriyle tanışmak Verb
göz aşinalığı
biriyle selamı olma
kendisiyle samimi olunmayan tanıdık
samimi olmayan bir tanıdık
tesadüfi tanıdık
tanıdık çevresi
birinin dostluğunu kazanmaya çalışmak Verb
kadın arkadaş
biriyle tanışmak Verb
bir tanışıklığı daha yakın ilişkiye dönüştürmek Verb
tanımak Verb
biriyle tanışmak Verb
biriyle tanışmak Verb
(a) uzaktan tanışıklık/tanışma, göz âşinalığı, birisini pek az tanıma.
have a nodding acquaintance
with someone: birisiyle pek az tanışmak, sadece selamlaşmak.
I have a nodding acquaintance with her. (b) (bir konu hakkında) pek az /sathî bilgisi olmak, pek az âşina olmak, fazla bir şey bilmemek.
a nodding acquaintance with chemistry. (c) pek az tanışılan kimse, uzaktan ahbap/arkadaş.
She and I are not really friends, only nodding acquaintances: Onunla arkadaş değiliz, sadece uzaktan tanışırız.
daha yakından tanıma yınca
kısa bir tanışıklıktan küstahça yararlanmak Verb
yakında tanışılan bir tanıdık
eski bir tanıdığı tanımak Verb
bir dostluğu tazelemek Verb
bir tanışıklığın yenilenmesi
uzaktan âşinalık, tanışma, tanıdık.
eski bir dosttan bir beş dolarlık tırtıklamak Verb
biriyle tanışmak Verb
sıkıcı bir tanıdıktan kurtulmak Verb
daha yakından tanıyınca
biriyle sadece bir selamı olmak Verb
birine eskiden tanışmış olduklarını anımsatmak Verb
birini tanımakla övünmek Verb
birini tanıdığını iddia etmek Verb
biriyle tanışmak Verb
birini bir daha görmemeye karar vermek Verb
Müşerref oldum. Sentence
Tanıştığımıza çok memnun oldum. Sentence
biriyle tanışmak Verb
biriyle müşerref olmak Verb
biriyle tanışmak Verb
birisiyle tanışmaya gayret etmek.
biriyle tanışmaya gayret etmek Verb
biriyle tanışmak Verb