biriyle müşerref olmak
Fiil
kendisiyle samimi olunmayan tanıdık
samimi olmayan bir tanıdık
birinin dostluğunu kazanmaya çalışmak
Fiil
bir tanışıklığı daha yakın ilişkiye dönüştürmek
Fiil
(a) uzaktan tanışıklık/tanışma, göz âşinalığı, birisini pek az tanıma.
have a nodding acquaintance with someone: birisiyle pek az tanışmak, sadece selamlaşmak.
I have a nodding acquaintance with her. (b) (bir konu hakkında) pek az /sathî bilgisi olmak, pek az âşina olmak, fazla bir şey bilmemek.
a nodding acquaintance with chemistry. (c) pek az tanışılan kimse, uzaktan ahbap/arkadaş.
She and I are not really friends, only nodding acquaintances: Onunla arkadaş değiliz, sadece uzaktan tanışırız.
daha yakından tanıma yınca
kısa bir tanışıklıktan küstahça yararlanmak
Fiil
yakında tanışılan bir tanıdık
eski bir tanıdığı tanımak
Fiil
bir dostluğu tazelemek
Fiil
bir tanışıklığın yenilenmesi
uzaktan âşinalık, tanışma, tanıdık.
eski bir dosttan bir beş dolarlık tırtıklamak
Fiil
sıkıcı bir tanıdıktan kurtulmak
Fiil
biriyle sadece bir selamı olmak
Fiil
birine eskiden tanışmış olduklarını anımsatmak
Fiil
birini tanımakla övünmek
Fiil
birini tanıdığını iddia etmek
Fiil
birini bir daha görmemeye karar vermek
Fiil
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Cümle
biriyle müşerref olmak
Fiil
birisiyle tanışmaya gayret etmek.
biriyle tanışmaya gayret etmek
Fiil