airplane

  1. Noun, Aviation uçak
  2. Noun uçak, tayyare.
    Brit.:
    areoplane.
madeni uçak
şirket uçağı
üçgen kanatlı uçak
avcı uçağı
uçak kullanmak Verb
uçakla uçmak Verb
yük uçağı
uçakla gitmek Verb
uçağın yerden kalkmasına engel olmak Verb
bir uçağı kaçırmak Verb
bir uçak düşürmek Verb
askeri uçak
deniz uçağı
uçak indiğinde paraşütle frenlemek Verb
uçak kullanmak Verb
özel uçak
uçağı normal yerine getirmek Verb
bir uçağı doğrultmak Verb
uçağa binmek Verb
roketle işleyen uçak
roketle işleyen uçak
uçağı dengelemek Verb
bir uçağın dengesini sağlamak Verb
uçağı bekleme pistine sokmak Verb
bir uçakta hüner gösterisi yapmak Verb
gösteri uçuşu yapmak Verb
postayı uçakla taşımak Verb
uçak kazası
(US) uçakla taşınan eşya
uçak gemisi.
(a) uçak kumaşı: eskiden uçak kanat ve gövdesini yapmakta kullanılan kumaş, (b) gömlek ve pijama dikmekte
kullanılan buna benzer bir kumaş.
uçak kazası
uçak motoru
uçak motoru fabrikası Noun
(Br) uçakla taşınan valiz
havada döndürme: hasmını başından yakalayıp omuz üstünde döndürerek mindere fırlatmaktan ibaret güreş oyunu.
uçak iniş takımı
uçak
Uçak Dairesi Noun, Organizations