artış

Turkish-English Translation

  1. increase
  2. gain
  3. rise
  4. remaining
  5. augment
  6. Noun increment
  7. Noun escalation
  8. hike
  9. Noun augmentation
  10. accretion
  11. accrual
  12. upswing
  13. build up
  14. raise
  15. step-up
  16. jack-up
  17. accruement
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

faiz artışı
rate hike Noun, Economics
faiz artışı
interest rate hike Noun, Economics
% 27 artış
27 % increase
(hisse fiyatlarında) büyük artış
substantial rises
...'in aynı dönemine göre yüzde ... artış
... percent increase over the same period in ... Noun, Economics
4000 sterlin daha artış
plus £ 4000 increase
ani artış
explosion
banka kredisinde artış
increase in the amount of bank credit
bir aktifin değerindeki artış
write up
bir para biriminde diğer paralara oranla meydana gelen artış
currency appreciation
birden artış
run up
bitmiş ürünlerde artış
increase in finished goods
büyük artış
appreciable increase
değer yükselmesiyle sermayede artış
appreciation surplus
değerde artış
rise in value
enerji ithalinde artış
hike in energy imports
enflasyonnun neden olduğu süratli artış
inflationist upsurge
enflasyonun neden olduğu süratli artış
inflationist upsurge
etkinlikte artış
burst of activity Noun
faiz eklenmesiyle sermaye değerindeki artış
capital accretion
faiz hadlerinde artış
hike in interest rates
faiz oranlarında artış
rise in interest rates
fiyatlarda ani artış
jump in prices
geçim düzeyinde dereceli artış
gradual increase in the cost of living
geçim maliyetinde artış
increase in the cost of living
gelirde artış
rise in income
gelirlerde ani artış
jump in incomes
genel artış
general increase
götürü artış
flat increase
gümrük vergilerinde artış
increase of duties
gümrük vergisinde artış
increase of duties
hafif artış
slight increase
harcamada artış
rise in spending
hayat standardında artış
rise in the standard of living
hayat standardında dereceli artış
gradual increase in the cost of living
hisse senetleri fiyatlarında artış
increase of share prices
ihracatta ani artış
jump in exports
ihracatta artış
rise in exports
iniş ücretinde artış
increase in landing fees Aviation
ısı derecesinde artış
rise in temperature
işlenen suçlarda artış
increase in crime
işsizlikte artış
rise in unemployment
işsizlikte artış
increase in unemployment
kârda artış
pick up in profits
kârda artış
rise in profits
kazançta artış
surge in earnings
kazançta artış
increase in receipts
kişi ücretindeki yıllık artış
annual increment
kotalarda artış
increase in quotas
maaşlarda yüzde onluk bir yatay artış
horizontal increase in salaries of ten per cent
maaşta artış
boost in pay
mal çeşitlerinde artış
increase in range of goods
mal çeşitlerinde artış
increase in the range of goods
maliyetlerde ani artış
jump in costs
mevsime bağlı artış
seasonal increase
muntazam artış
steady increase
navlun ücretlerinde artış
increase in freight rates
net artış
net increase
nispi artış
proportional increase
nüfusta artış
rise in population
öğrenci sayısında savaş sonrası artış
postwar bulge in student numbers
oranlı artış
proportional increase
ortalama artış
mean increment
para arzında artış
run up in te money supply
para biriminde diğer paralara oranla meydana gelen artış
currency appreciation
petrol fiyatlarında artış
increase in oil prices
posta ücretlerinde artış
postal increase
PTT ücretlerinde artış
postal increase
sabit varlıklarda artış
increase in fixed assets
sanayiler için düşülen amortisman payında artış
increase in depreciation allowance for industries
sanayiler için düşünülen amortisman payında artış
increase in depreciation allowance for industries
satın alma gücünde artış
increase in purchasing power
satışlarda ani artış
jump in sales
satışlarda artış
rise in sales
satışlarda artış
growth in sales
satışlarda artış
increase in sales
sermaye yatırımlarında artış
increase in capital investment
sevkiyatlarda artış
increase in shipments
sevkıyatlarda artış
increase in shipments
siparişlerde ani artış
jump in orders
siparişlerde artış
surge in orders
suç işleme oranında ani artış
jump in crime
talepte artış
extension in demand
talepte mevsimle ilgili artış
seasonal upturn in demand
tasarruflarda artış
increase of savings
tasarruflarda artış
increase in savings
toplam artış
overall increase
tüketimde artış
upsurge in consumption
ücretlerde artış
upturn in wages
ücretlerde artış
increase in wages
ulusal doğum oranında geçici bir artış
bulge
ümitle beklenen artış
hoped-for increase
üretimde ani artış
jump in production
üretimde artış
rise in production
US iskonto haddinde artış
increase in the discount (rediscount ,) rate
vergi gelirindeki artış
tax revenue gains
vergide (% 10) artış
increase in taxation (of 10 %)
vergide (% 10) artış
increase in taxation (of 10
verimlilikte artış
growth in productivity
ya da birbirini izleyen bir birim artış
incremental increase
yiyecek fiyatlarında artış
rise in food prices
yüzde artış
increment percent
yüzde artış
increment per cent
artış ...
incremental
artış değeri
increment value
artış göstermek
to show an increase Verb
artış hakkı
right of accretion
artış miktarı
accrual
artış oranı
rate of increase Noun, Mathematics
artış sağlama
augmentation Noun
artış tahmini
increase forecast
artış tahmini
increase in forecast
artış yüzdesi
percentage increase Noun
(sanayi işletmelerinin hisse senetleri) artış göstermek
to show an advance Verb
...'lık artış kaydetmek
to register an increase of Verb
bir fiyatın artış ya da düşüş hızı
momentum
birşey oranında artış göstermek
to increase by something Verb
birşey oranında artış sergilemek
to increase by something Verb
borsada fiyatların artış eğilimi göstermesi
(Br) bullish demonstration
borsada fiyatların artış eğilimi göstermesi
bullish demonstration
değer artış fonu
value increase fund
değer artış miktarı
amount of appreciation
değer artış payı
share of increase in value Noun, Law
ekonomik gelişme (ülke milli gelirinin artış hızı
economy growth
fiyat artış eğilimi
bullish tendency
fiyatlarda bir artış olmak
to experience a rise in prices Verb
fiyatlarda bir artış olması
experiencing a rise in prices
fiyatların artış eğilimi
bullish tendency
fiyatların artış hızı
price acceleration
gelir artış oranı
rate of income growth Noun
gelir artış oranı
income growth rate Noun
hisseler artış gösterdi
shares moved ahead
kıymet artış vergisi
value increment tax
maaş artış eğrisi
salary progression curve
maliyet artış fonu
cost increase fund
nüfus artış hızını düşürmek
to bring down the birth rate Verb
nüfus artış oranı
population growth rate
rizikoda artış nedeniyle prime eklenen miktar
extra premium
toplam mal talebinde artış olmadan fiyatların artması
bottleneck inflation
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Çoğalma, fazlalaşma, yükselme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.