belli etmek

Turkish-English Translation

  1. Verb to announce
  2. Verb to evince
  3. Verb to give forth
  4. Verb to show
  5. Verb to be unable to conceal
  6. Verb to expose
  7. Verb to say
  8. Verb to vent
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(hastalık) kendini belli etmek
to manifest itself Verb
birini arzuladığını açıkça belli etmek
to come on strong Verb
birini arzuladığını açıkça belli etmek
to come on to someone Verb
birini cinsel olarak cazip bulduğunu açıkça belli etmek
to come on to someone Verb
birini cinsel olarak cazip bulduğunu açıkça belli etmek
to come on strong Verb
birşeye ilgi duyduğunu belli etmek
to express interest in something Verb
gördüğünü belli etmek
to acknowledge Verb
hatlarını belli etmek
to define Verb
hoşnutsuzluğunu belli etmek
to bridle Verb
istikbalini belli etmek
to seal sb's fate Verb
öfkesini belli etmek
to express anger Verb
rengini belli etmek
to show the flag Verb
sempati duyduğunu belli etmek
to express sympathy Verb
tarafını belli etmek
to come out Verb
batmış geminin yerini belli etmek için işaret koymak
to buoy a wreck Verb
belli bir çapta ekonomik bağımsızlık elde etmek
to obtain a measure of economic independence Verb
belli bir kimseye ciro etmek
to endorse specially Verb
belli bir politika takip etmek
to follow a policy Verb
belli kıymetli evraklar için veraset vergisinden muafiyet talep etmek
to claim exemption for particular stocks Verb
bir şahsı belli bir harekette bulunmaması için ikna etmek
to dissuade Verb
birinin yetkisini belli sınırlarla tahdit etmek
to confine sb's authority within certain limits Verb
ikametgâhını belli bir yerde tespit etmek
to fix one's residence in a place Verb
yenilgiyle biteceği belli bir oyuna devam etmek
to play a losing game Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database