Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
binder
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
bağlayan, bağlayıcı.
Noun
telli dosya, klâsör.
Noun
ciltçi, mücellit.
Noun, Agriculture
biçerbağlar, demetleme makinesi.
Noun
önsigorta: asıl poliçe hükümlerinin önceden kabulünü bildiren anlaşma.
Noun, Metallurgy
bağlayıcı, topaklaştırıcı: öğütülmüş cevheri yapıştırıp topak haline getiren madde.
Noun
(boya) fiksatif.
Noun
(inşaatta) bağlantı, hatıl, kuşak, bağlama kirişi.
Noun
bol, çok miktarda(gıda).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
loose- leaf binder
dikişsiz cilt kabı
loose- leaf binder
kâğıdı delikli defter
reaper and binder
biçerbağlar makinesi.
ring binder
halkalı dosya.
Noun
binder agreement
resmi sigorta poliçesinin tanzimine kadar geçerli olmak üzere sigorta sözleşmesine ait muhtıra
binder course
bağlama sırası
binder dust
mıcır
binder dust
mucur
binder's title
kitap adı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.