Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
blunder
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
falso
gaf, falso, çam devirme, aptalca/ahmakça hata, yanlış davranış, büyük hata.
That's your second blunder
this morning.
to commit a blunder
: gaf/falso yapmak, pot kırmak, çam devirmek.
sapıtmak, yolunu şaşırmak, aptalca veya körü körüne/kör gibi hareket etmek/davranmak.
Without my glasses
I blundered into the wrong room: Gözlüksüz yolumu şaşırıp yanlış odaya daldım.
pot kırmak, gaf/falso yapmak, çam devirmek, budalaca/aptalca/ahmakça hareket etmek, büyük hata işlemek.
bozmak, berbat etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak, acemice iş yapmak, allak bullak etmek.
Several of
the accounts were blundered by the new assistant.
ağzından kaçırmak, düşünmeden söylemek/konuşmak.
He blundered his surprise at her winning the award
:
Onun ödül kazandığına hayret ettiğini ağzından kaçırdı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
blunder one's way along
çarpa çarpa ilerlemek, gözü kapalı/körü körüne gitmek.
commit a blunder
eşeklik etmek
Verb
glaring blunder
apaçık hata
grammatical blunder
büyük gramer hatası
Noun
make a blunder
çam devirmek
Verb
make a blunder
herze yemek
Verb
make a blunder
gaf yapmak
Verb
make a blunder
baltayı taşa vurmak
Verb
to make a blunder
falso yapmak
Verb
blunder about
çarpa çarpa dolaşmak.
blunder against/into someone
birine çarpmak.
blunder through
iyi kötü/kör topal işi başarmak.
He managed to blunder through
: İyi kötü işi başardı.
blunder upon
tesadüfen keşfetmek/bulmak.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.