burnt

  1. (bkz: burn )
    (geç.z.&s.f.).
  2. yanmış, yanıp kül olmuş.
  3. (hububat vb.) hastalıklı.
  4. Fine Arts koyu (renk).
    burnt orange: koyu turuncu.
    burnt ocher: koyu kiremit rengi boya.
    burnt
    rose: koyu pembe.
    burnt sienna: yanık kahverengi.
  5. kavrulmuş.
    burnt almond: kavrulmuş badem.
(başkasının işine karışarak) başına dert açmak, belayı satın almak.
burn one's fingers (over sth):
(bir şeyden) ağzı yanmak.
yanık kokmak Verb
sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
yanmış kireç.
sunakta (mabedin kutsal yerinde) yakılan adak.
yanık turuncu Adjective
kırmızımsı kahverengi Adjective
ağda
yanıp kavrulmuş
yanıp kül olmuş
yanık toprak rengi Adjective
diri diri yanmak, yanarak ölmek.
yanık kokmak Verb