burun

Turkish-English Translation

  1. point
  2. hook
  3. spit
  4. prominence
  5. cap
  6. beak
  7. peg
  8. headland
  9. cam
  10. nozzle
  11. nose
  12. promontory
  13. mull
  14. head
  15. foreland
  16. snout
  17. snitch
  18. head land
  19. tip
  20. point of land
  21. neck
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

burun tıkanıklığı
congested nose Noun, Medicine
burun tıkanıklığı
stuffy nose Noun, Medicine
kulak-burun-boğaz cerrahı
ear-nose-throat surgeon Noun, Medicine
kulak-burun-boğaz cerrahı
ENT surgeon Noun, Medicine
kulak-burun-boğaz cerrahisi
ear-nose-throat surgery Noun, Medicine
kulak-burun-boğaz cerrahisi
ENT surgery Noun, Medicine
(coğrafya) burun
tongue of land
denize uzanan burun
tongue
insalarda burun
hooter
kıyıdan denize doğru uzanan dağlık burun
promontory
patates burun
bulbous nose Noun
patlıcan burun
bulbous nose Noun
protez burun
prosthetic nose Noun, Medicine
teknelerin önündeki sivri burun
beak
ucu kalkık basık burun
pug nose
burun akıntısı
runny nose Noun, Medicine
burun akıntısı
running nose Noun, Medicine
burun boğaz mukoza zarının iltihabı
catarrh
burun bükmek
to turn one's nose up at Verb
burun buruna gelmek
to run into Verb
burun buruna gelmek
to almost to collide with Verb
burun çekerek ağlama
snivel
burun çekerek ağlamak
to snivel Verb
burun çekme
sniffle
burun çekme (sesi
sniff
burun deliği
nostril
burun gibi çıkıntı
nose
burun ile ilgili
nasal
burun kanaması
nosebleed
burun kemiği
bridge
burun kıvırmak
to sniff Verb
burun kıvırmak
to turn up one's nose at sth Verb
burun kıvırmak
to screw up one's nose at sth Verb
burun kıvırmak
to rumple one's nose Verb
burun kıvırmak
to sniff at Verb
burun protezi
prosthetic nose Noun, Medicine
burun tıkanıklığını giderici ilaç
decongestant
burun üzerine iniş
landing on nose
burun ya da kafa
conk
(at yarışı) burun farkıyla kazanmak
to win by a nose Verb, Sports
bir şeye burun kıvırmak
to screw up one's nose at sth Verb
bir şeye burun kıvırmak
to turn up one's nose at sth Verb
birini burun farkıyla geçmek
to edge out someone Verb
kulak burun boğaz (KBB)
ear, nose and throat (ENT) Noun, Medicine
kulak burun boğaz uzmanı
otolaryngologist Noun, Medicine
kulak burun boğaz uzmanı
ear nose and throat specialist Noun, Medicine
uçak burun üstü düşerken kuyruğunun büyük daireler çizmesi
tailspin
Yeşil Burun Adaları
Cape Verde Noun, Place Names
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Yüzün ortasında alınla ağız arasında yer ... iki delikli koklama organı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.