Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
bury
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
gömmek, defnetmek.
to bury a dead person
: ölüyü gömmek.
buried in the ruins
: harabelere
gömülmüş.
buried by an avalanche
: çığ altında kalmış.
to have buried someone
: bir akrabayı kaybetmek.
Transitive Verb
saplamak, daldırmak, çakmak.
to bury an arrow in a target
: oku hedefe saplamak.
to bury a nail
in a wall: duvara çivi çakmak.
Transitive Verb
saklamak, örtmek, gizlemek.
to bury oneself under the blankets
: battaniyenin altına saklanmak.
He buried his head in his hands. I found my key buried under my papers.
Transitive Verb
(işe/düşünceye) dalmak.
He buried himself in his work.
She was buried in thoughts
: Düşüncelere dalmıştı.
Transitive Verb
aklından çıkarmak, unutmak.
to bury an insult.
to bury the hatchet/the tomahawk
: kavgayı unutmak, barışmak.
Transitive Verb
gözden uzaklaşmak, inzivaya çekilmek, göze çarpmayacak bir yere saklanmak.
They've buried themselves in the country.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
bury one's head in the sand
başını kuma gömmek, gerçekleri görmekten/kabul etmekten kaçınmak.
bury a corpse
cesedi gömmek
Verb
bury away
saklamak
Verb
bury oneself in work
kendini işe gömmek
Verb
bury someone at sea
denizde ölen kişinin naaşını denize vermek
Verb
bury someone in the country
birini kendi memleketinde gömmek
Verb
bury someone in work
işe boğmak
Verb
bury someone in work
işe gömmek
Verb
bury the hatchet
(or
tomahawk
): barışmak, barış/sulh yapmak.
bury the tomahawk
barış yapmak, savaştan vazgeçmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.