conflict

  1. Noun, Human Resources çatışma
  2. Noun geçimsizlik
  3. çekişmek, zıtlaşmak, ihtilâfa/fikir ayrılığına düşmek.
    Your ideas about bringing up children obviously conflict with mine.
  4. çatışmak, mücadele etmek, dövüşmek, vuruşmak.
  5. anlaşmazlık, ihtilâf, fikir ayrılığı.
    conflict of laws: kanunî ihtilâf.
  6. çekişme, çatışma.
  7. zıtlaşma, menfaat/fikir uyuşmazlığı.
    to come into conflict with someone: birisiyle fikir uyuşmazlığına düşmek.
  8. çarpışma, mücadele, uğraşma.
  9. (olaylar vb. arasında) uygunsuzluk, çatışma.
    I have a conflict between French and Math classes at that hour.
çatışma alanları Noun, Politics-Intl. Relations
çatışma ortamları Noun, Politics-Intl. Relations
çatışmalı Adjective, Politics-Intl. Relations
Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekline İlişkin Kanunlar İhtilafı Kurallarına Dair Sözleşme Noun, International Law
emek-sermaye çelişkisi Noun, Economics
silahlı çatışmalar hukuku Noun, Law
bir reklam şirketi müşterisinin ürününe benzer bir ürünün reklamcılık çalışmalarını yapmak üzere başka
bir müşteriden teklif alması
sonucu belirsiz çatışma
silahlı çatışma
menfaatleri çatıştırmak Verb
menfaatleri çatıştırmak Verb
kanal anlaşmazlığı (dağıtım kanalı üyeleri arasındaki uyuşmazlık
sınıf çatışması. Noun
uyuşmazlık mahkemesi
iç çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
ekonomik anlaşmazlık
etnik çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
bir çatışmanın yapılması
çatışma merkezi
iş çatışması
işçi-işveren anlaşmazlığı
bastırılmayan çatışma
bastırılamayan çatışma
silahlı çatışma hukuku Noun, Law
bir çatışmanın sınırlandırılması
düşük yoğunluklu çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
ırk çatışması
ırk çatışması
dinsel çatışma
dinsel çelişki (pazarlamada , belirli bir rakibe karşı güçlü ya da duygusal karşı çıkış için argo deyim
rol çatışması Noun, Sociology
mezhep çatışması Noun, Politics-Intl. Relations
mezhepsel çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
mezhepler arası çatışma Noun, Politics-Intl. Relations
toplumsal çatışma.
uyuşmazlık yönetimi Noun
yetki çatışması
merci ihtilafı
vicdan mücadelesi
delil ihtilafı
delillerin çelişmesi
delil çatışması
(a) kamu görevlisinin resmî yetkisine dayanarak çıkar sağlaması, (b) çıkar/menfaat çatışması.
çıkar çatışması Noun, Law
iki efendiye hizmet etmeye çalışan kişinin ikilemi Noun
çıkar çatışması Noun
menfaat çatışması
görev uyuşmazlığı Noun, Law
kaza yetkisi çatışması
kanunların çatışması
kanunlar ihtilafı Noun, Law
fikir ihtilafı
antlaşmaların çatışması Noun, Law
fikir çatışması
çatışma çözme Noun
çatışma durumu
anlaşmazlık durumu
birşeyle uyuşmamak Verb
birşeyle bağdaşmamak Verb
birşeyle ters düşmek Verb
birşeyle çelişmek Verb
birşeye aykırı olmak Verb
birşeye zıt olmak Verb
bir şeyle çatışmak Verb
çatışmak Verb
biriyle ihtilaf halinde olmak Verb
biriyle çatışma durumunda olmak Verb
biriyle çatışmak Verb
olumsuz görev uyuşmazlığı Noun, Law
olumlu görev uyuşmazlığı Noun, Law
yetkide icabî ihtilaf Noun, Law
çatışmayı göze almak Verb