Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
conspicuous
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
belirgin, besbelli, bariz, göze çarpan, âşikâr.
That was a very conspicuous mistake.
Adjective
(olağanüstü nitelikleri, acayiplik veya garipliği ile) dikkati üzerine çeken, göze batan, seçkin.
She's
always conspicuous because of her fashionable clothes.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be conspicuous
göze çarpmak
Verb
become conspicuous
sivrilmek
Verb
make oneself conspicuous
kendi üzerine dikkat çekmek
Verb
render oneself conspicuous
kendini ortaya koymak
Verb
conspicuous consumption
gösteriş için tüketim
conspicuous consumption
gösterişli tüketim
conspicuous consumption
gösterişçi tüketim
conspicuous consumption
malların kendi kullanımlarından çok
conspicuous consumption
dikkati çekmek için yapılan gereksiz harcama
conspicuous consumption
başkalarına onların kullanıldıklarını (örneğin , spor arabalar gibi statü göstergeleri) göstermek ve
böylelikle tatmin olmak amacını güden tüketim biç
conspicuous service
mükemmel servis
conspicuous service cross
ABD kahramanlık madalyası
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.