süregelen tek ihlal
Noun, Competition Law
nizasız ve malik sıfatıyla zilyetlik
bir şeyde malik sıfatıyla inkitasız devam eden tasarruf
sürekli teftiş (bir hesap döneminde aralık vermeden yapılan kontrol)
sürekli denetim (bir hesap döneminde aralık vermeden yapılan kontrol)
bir ay sona erdiğinde devamlı olarak hemen bir yenisini ekleyen bütçe
bitip tükenmek bilmeyen sıkıcı iş
mütemadi suç (tek bir kaza dairesi içinde işlenmemiş suç
(bankacılık) sürekli iş bağlantısı
devamlı irtifak hakkı (ışık veya manzara irtifakı gibi
sürekli besleme
Information Technology
üzerine fasılasız yazılan bilgisayar printer kâğıdı
sürekli iyileştirme
Noun, Management
sürekli denetim yapılan depo mevcudu
sürekli envanter (stok hareketlerinin sürekli olarak stok hesabında izlenmesi ve hesap bâkiyesinin her
an stok değerini yansıtması yöntemi
gece gündüz çalışan işyeri
sürekli kağıt
Information Technology
başlıklı kâğıt ya da faturalar gibi birbirine iliştirilmiş basılı formlar (bu kâğıtlar sürekli olarak
bilgisayar printerine verilebilir
Noun
olayların sürekli birbiri ardına gelmesi
renk tonu siyahtan beyaza derece derece değişen fotoğraf
kesintisiz egzersiz
Noun, Sports
sürekli dalga: genliği zamanla değişmeyen (modüle edilmemiş) radyo dalgası.
(trafik) devamlı beyaz çizgi
sürekli denetim yürütülmesi (icrası)