density, diopter.
Physics
Deuterium'un simgesi.
Chemistry
en düşük sınıf geçme notu.
maître d'hotel (1&2).
Noun
anlaştık, peki, mutabıkız, oldu, kabul.
Adverb
(Fr) deneme balonu (halkın eğilimini öğrenmek amacıyla uygulanan deneme anketi
(Fr) yatırım bankaları
Noun
elçinin yokluğunda elçiliğin işlerini yöneten kişi
(Fr) büyük bir yapının ana cephesi
(Fr) devletin güvenliği ile ilişkili sebep
birkaç kap yemek için belirlenmiş sabit fiyat
Food-Kitchen
vb'nin gözden geçirilmesi
bir konuğun geliş ya da gidişi nedeniyle onuruna düzenlenen tören
bir şeyden haberdar edilmek
Verb
bir şeyden haberdar edilmek
Verb
ancak klişeler halinde düşünebilmek
Verb
oy hakkını (seçim hakkını) yitirmek
Verb
bir yere saplanıp kalmak
Verb
bir şeyle uğraşmak zorunda kalmamak
Verb
“
had” fiilinin kısaltılmışı:
I was glad they'd (= they had) gone.
“
did” fiilinin kısaltılmışı:
Where'd (= Where did) they go?
“
should” veya “
would” fiillerinin kısaltılmışı:
He'd (= He would) like to go. I'd (=I should) have known …
iskonto edilmiş senet (senedin bir banka veya simsar tarafından itibari değerinin altında bir değerle satın alınması
D-günü (belirli bir harekâtın başladığı veya başlayacağı isimsiz gün
(6 Haziran 1944) İkinci Dünya Savaşı'nda Normandiya çıkartması günü
üç yıllık ortalama sistemi (reasürans tretelerindeki kâr komisyonunda üç yıllık ortalama kârı esas alan sistem
yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler için sorumluluk sigortası
Noun
İngilizce alfabenin 4'üncü harfi.
Noun
D sesi:
dog, duck, dandy sözcüklerindeki gibi.
Noun
baskı işlerinde D/d harfinin kalıbı.
Noun
District Attorney (Savcı).
... adı altında faaliyet gösteren
Adjective, Management
= Direct current: doğru akım.
r
ilet. yön bulma, yön bulucu.
r
ilet. yön bulma, yön bulucu.
tüketicilerin özel ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan pazarlama çalışmaları
Noun
sekiz saatlik çalışma günü
uçak yolculuğunda havada geçen süre
bir süreç tarafından kullanılan toplam görünür zaman
gramisidin: gram pozitif organizmaların sebep olduğu lokal enfeksiyonların tedavisinde kullanılan kristalli,
suda erimeyen antibiyotik.
Noun
işçiyi günlük çalıştırmak
Verb
ilave edilmiş ay veya günü olan yıl
Doctor of Jurisprudence, Doctor of Law(s).
senet veya ipotek senedindeki borcun vade günü
= Doctor of Letters /Litterature.
Doctor of Medicine (Tıp Doktoru).
yeni seçim gününü ilan etmek
Verb
sabit fikirli, dar kafalı, dar görüşlü.
Adjective
doktora
Noun, Education-Training
: doktor, doktora: toplumsal ve kuramsal bir bilim dalında doktora yapmış kimse veya yapılan doktora.
= Doktor, bilim/felsefe vb. doktoru.
üç aylık bir dönemin ilk günü
ar-ge
Noun, Competition Law
araştırma-geliştirme
Noun, Competition Law
şahsen mahkeme huzuruna çıkma günü
standard deviation.
Statistics
standartlaştırılmış satış sunuşu (işe yeni alınmış satış personelini eğitmek amacıyla deneyimli satış
elemanlarınca hazırlanmış , belirli bir yolu izl
başkalarının çıkarlarına aldırmadan zor koşullar altında kendini kurtarma politikası
Noun
bir günlük izin almak
Verb
haftada bir kurulan pazar
hava şartlarının elverişli olmasından ötürü çalışmaların yapılabileceği gün
inşaat işi ya da bir geminin limanda yüklenip boşaltılması gibi
=
who would.
Who'd have thought it!
gündelik ücretle çalışmak
Verb