decrease

  1. azal(t)mak, eksil(t)mek, küçül(t)mek, tenkis etmek, noksanlaş(tır)mak.
    Our sales are decreasing.
  2. azal(t)ma, eksil(t)me, küçül(t)me, tenkis, noksanlaş(tır)ma.
    on the decrease: azalmakta.
    The
    decrease in sales was almost 20%.
  3. eksiklik, noksan(lık), tenakus.
aktifte azalma
azalmada olmak Verb
kapasite indirimi
sermaye azaltımı
maaşını indirme
iş düzeyi ile birlikte maaşın indirilmesi
stok azalması
azalmada
düşmede
maaş indirimi
fiyat indirme
üretim azalması
tarifenin ucuzlaması
tarifelerin ucuzlaması
iş düzeyi ile birlikte maaşın indirilmesi
maaş eksilmesi
düşüş göstermek Verb
azaltılma
değeri düşme
onda birine düşmek Verb, Mathematics
binde birine düşmek Verb, Mathematics
yüzde birine düşmek Verb, Mathematics
sermayede azalma
tüketimde azalma
talepte azalma
ithalatta azalma
likiditede azalma
nüfusta azalma
risklerde azalma
satışlarda azalma
hisse fiyatlarında düşme
hızda azalma
personelde tensikat
stokta azalma
ısı derecesinde düşüş
trafikte azalma
ciroda düşüş
işsizlikte azalma
değerde düşme
İştirak Sermaye Payları Karşılığı (-) Accounting
Diğer Mali Duran Varlıklar Karşılığı (-) Accounting
Menkul Kıymetler Karşılığı (-) Accounting
Stok Karşılığı (-) Accounting
Bağlı Ortaklıklar Sermaye Payları Karşılığı (-) Accounting
baskıda azalma
stokta azalma
azaltmak Verb, Information Technology
...'in aynı dönemine göre yüzde ... düşüş Noun, Economics
Menkul Değerler Değer Düşüş Karşılığı (-) Noun, Accounting