decree

  1. Noun, History ferman
  2. Noun, Law kararname
  3. (resmî) emir(name), buyruk, irade, ferman.
    to issue a decree.
  4. Law karar(name), hüküm, yargı.
  5. Theology kader, takdiri ilâhî, varlığın önceden takdir edilmiş âkibeti.
  6. (resmen) emretmek, buyurmak, irade/ferman çıkarmak, karar/hüküm vermek/yayınlamak.
    They have decreed
    to end all this fighting. to decree a punishment. to decree that a criminal should be punished.
  7. takdir etmek, mukadder kılmak, alnına yazmak.
    God decreed that we should meet, my dear!
kararname çıkarmak Verb, Law
kesin karar
bir kararı iptal etmek Verb
bir karanamenin iptali Noun
bir kararnamenin iptali Noun
tehir-i icra talebi
kararname gereği
kartel kararı
tarafların mutabakatına uygun olarak verilen karar
anayasal karar
Bakanlar Kurulu Kararı Noun, Law
tespit kararı
ipotekten kalan borcun tespiti
boşanma kararı
acil kararname
icra yoluyla tahliye ettirmek Verb
bir karar vermek Verb
kararname çıkarmak Verb
tahliye kararı
bir kararı yürürlüğe koymak Verb
bir kararname çıkarmak Verb
vasiyet ilamı
müeccel karar
federal kararname
kesin karar
(US) icra yoluyla satış kararı
çerçeve kararnamesi
kanun kuvvetindeki kararname ile yönetmek Verb
bu kararnameye uyarak
ara kararname
ara kararı
hüküm çıkarmak Verb
kararname çıkarmak Verb
kazai karar
hâkim kararı
mahkeme karar gününün tespiti dilekçesi
butlan kararı
kararname çıkarmak Verb
karar vermek Verb
geçici kararname
hükümet kararı
Cumhurbaşkanı Kararı Proper Name, Public Administration
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Proper Name, Law
hükümet kararıyla bir grevi yasaklamak Verb
ara kararı ile durdurmak Verb
geçici karar
geçici kararname
bir kararname yayımlamak Verb
bir kararnameyi iptal etmek Verb
bir kararı geri almak Verb
referandum kararnamesi
kararname ile düzenlemek Verb
bir kararnamenin iptali Noun
bir kararnameyi iptal etmek Verb
bir kararnameyi kaldırmak Verb
kararname yle yönetmek Verb
kararnamelerle yönetmek Verb
kanun kuvvetinde kararname
kararnamenin yürütülmesini durdurmak Verb
bir mahkeme kararının uygulanmasını durdurmak Verb
bir kararın yürürlüğe konmasını durdurmak Verb
bir kararnamenin yürütülmesini durdurmak Verb
yukarıda adı geçen karar
gayri kabili rücu kararname
nihai karar
hakem kararı
tarafların mutabakatına uygun olarak verilen karar
vasiyeti tenfiz kararı
vasiyeti tenfiz memuru tayin eden mahkeme kararı
gıyap kararı
gıyabında karar
iflas hükmü
iflas kararı
kanun kuvvetinde kararname
kanun hükmünde kararname
kanun kuvvetinde kararname
belirli bir süre içinde aksi sabit olmadığı takdirde kesinleşen boşanma kararı.
iflas kararı
iptal kararı
ilga kararnamesi
tayin kararı
tespit kararı
vasiyeti tenfiz kararı
fesih kararı
miras paylaştırma kararı
boşanma kararı
yüksek makam kararı
yüksek makamın kararı
aciz kararı
evliliğin hükümsüz olduğuna hükmeden karar.
karı kocalık haklarının geri verilmesi
rehnin paraya çevrilmesi kararı
gıyap kararı
bir kararı yürürlüğe koymak Verb
evliliği mahkeme kararıyla iptal ettirmek Verb
bir evliliği mahkeme kararıyla iptal ettirmek Verb
bir kararnameyi yürürlüğe koymak Verb
iflas kararını imzalamak Verb
bir sözleşmeyi bozan tarafın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesini emreden mahkeme kararı
bir kararı imza için birine arzetmek Verb
Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Proper Name, Law