din

English-Turkish Translation

  1. gürültü, patırtı, şamata.
    kick up/make a din: gürültü yapmak.
    the din of battle: muharebenin gürültüsü.
  2. gürültü/patırtı etmek.
  3. gürültü/patırtı ile sersemletmek, serseme çevirmek, kafasını şişirmek,
    argo kafa ütülemek, dırdır
    etmek, başının etini yemek.
  4. Alman Sanayi Standardları.
  5. Photography filmin ışığa duyarlık derecesi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

make so much din
gürültüye boğmak Verb
din into
tekrar tekrar/kırk defa/defaatle söylemek, söyleye söyleye dilinde tüy bitmek, söyleye söyleye nihayet
kafasına sokmak.
to din cleanliness into someone: bir kimseyi (söyleye söyleye) temizliğe alıştırmak.
She dinned into the child that he mustn't speak to strangers: Yabancılarla konuşmamasını her zaman çocuğa söyledi.
Try to din it into her that … : Ona şu hususu iyice anlat ki …
din something into sb
birinin beynine bir şey sokmak Verb
Din.
dinar
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun, Engineering dyne
  2. ethnic group
  3. proselyte
  4. religion
  5. belief
  6. persuasion
  7. faith
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

devletin resmi dini
established religion
din adamları
clergymen Noun, Religion-Faith
din adamları
ulama Noun, Religion-Faith
din adamları
clergy Noun, Religion-Faith
din bazlı terörizm
religion-based terrorism Noun, Politics-Intl. Relations
din bezirganı
religion-monger Noun, Religion-Faith
dinden arındırılmış
dereligionized Adjective, Religion-Faith
dinsiz
nonreligious Adjective, Religion-Faith
eski zaman dini
old- time religion
fıtrat dini
religion compatible with human nature Noun, Religion-Faith
hak dini
Islam
Hıristiyan dini
christianity
İbrahimi dinler
Abrahamic religions Proper Name, Religion-Faith
İbrahimî dinler
Abrahamic religions Noun, Religion-Faith
Japonlar'ın ulusal Şinto dini
shinto
savaş dini
pro-war religion Noun, Religion-Faith
Semavî dinler
Abrahamic religions Noun, Religion-Faith
usulu'd-din
usul ad-din Noun, Religion-Faith
ait olunan din
religious affiliation
ayrı din
mixed parentage
ilahi din
divine religion Noun, Religion-Faith
resmi din
official religion
resmi din
official religion Noun, Law
resmî din
official religion Noun, Politics-Intl. Relations
din adamı
cleric Noun, Religion-Faith
din adamı
clergyman Noun, Religion-Faith
din adamı
ecclesiastic Noun, Religion-Faith
din adamı
member of the clergy Noun, Religion-Faith
din adamları veya binicilerin giydiği özel kıyafet
habit
din adamlığı
church
din aleyhine işlenen suç
apostasy
din aleyhtarı
anti-religious Adjective, Politics-Intl. Relations
din alimi
cleric Noun, Religion-Faith
din bilimci
theologian
din bilimi
theology
din birliği
community of religion
din çığırtkanı
hot gospeller
din değiştiren kimse
convert
din değiştirme
apostasy
din değiştirme
change of faith
din değiştirme
conversion
din değiştirme
religious conversion Noun, Religion-Faith
din dersi
religious instruction
din devleti
theocracy
din düşmanı
enemy of religion Noun, Religion-Faith
din erki
theocracy
din görevlisi
chaplain
din hürriyeti
religious freedom
din ile ilgili
sacred
din ile ilgili
religious Adjective
din ile ilgisi olmayan iş
secular business
din inden çıkma
to abjure one's religion
din istismarı
abuse of religion Noun, Religion-Faith
din kardeşi
coreligionist Noun, Religion-Faith
din karşıtı
anti-religious Adjective, Politics-Intl. Relations
din kisvesi altında yapılan sahtekârlık
pious fraud
din münakaşaları
religious disputes Noun
din odaklı
religion-oriented Adjective, Religion-Faith
Din Öğretimi Genel Müdürlüğü
Directorate General for Religious Education Noun, Organizations
din örgütlerinin işlettiği okul
denominational school
din özgürlüğü
freedom of faith
din özgürlüğü
right of conscience
din özgürlüğü
freedom of religion Noun, Rights-Freedoms
din savaşı
solemn war
din savaşı
holy war
din savaşı
holy war Noun, Religion-Faith
din şurası
religious council Noun, Religion-Faith
din tüccarlığı
exploitation of religion Noun, Religion-Faith
din ve devlet
church and state Noun, Politics-Intl. Relations
din ve inanç özgürlüğü
freedom of religion and conscience Noun, Religion-Faith
din ve vicdan özgürlüğü
freedom of religion and conscience Noun, Rights-Freedoms
Din veya İnanca Dayanan Her Türlü Hoşgörüsüzlüğün ve Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri
Declaration on the Elimination of All Forms of Intolerance and of Discrimination Based on Religion or Belief Noun, International Law
din veya parti değiştirmek
to tergiversate Verb
çoğunlukla din adamlarınca yönetilen yolcu hanı
hospice
her din ve mezhepten kişiler
people of all persuasions Noun
Hintli din adamı
guru
kanun önünde ayrı din ve itikat sahibi kişilerin eşitliği
confessional equality
kilisede pazar günü din dersleri verilen okul
sunday school
Ortaçağ'da yüksek felsefe veya din mekteplerine ait
scholastic
pazar günü din dersleri verilen okul
Sunday school
rahiplerin dışında kalan din mensupları
laity Noun
tüm din ve ahlak ilkelerinin reddedilmesi
nihilism
Yahudi din kurallarına göre hazırlanmış (yiyecek
kosher
yeni bir din gibi gelişmek
to pan out as a new kind of religion Verb
yüksek rütbeli din adamı
prelate
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İnsanların yaratıcı olarak kabul ettikleri üstün ... gerektiğini düzenleyen inanış yolu
  2. CGS birim sisteminde 1 gramlık bir ... santim değiştiren kuvvet birimi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.