diversification

  1. Noun, Competition Law farklılaştırma
  2. Noun, Competition Law çeşitlendirme
  3. Noun çeşitlen(dir)me, çeşitlere/türlere ayırma/ayrılma, farklılaş(tı)ma, çeşitlilik, değişiklik.
  4. Noun çeşitli alanlara yayılma, çeşitli maddeler imal etme, çeşitli yatırımlar yapma.
başarısını yatırım alanlarını genişletmeye borçlu olmak Verb
bankaların türlü alanlarda yatırım yapması
rizikoları geniş bir alana yayma
uyumlu üretim farklılaştırılması
teknoloji ya da üretim olanaklarına bağlı kalınarak ürün serisinin genişletilmesi
bir şirketin faaliyet gösterdiği muhtelif iş alanlarından bazılarını terk etmesi
yatırım alanlarını genişleterek büyümek Verb
aynı üretim alanındaki endüstriler ya da iş kolarına yönelik çeşitlendirme
ya da yelkenli tekneler üreticisinin motorlu tekneler yapımına yönelmesi gibi
takım elbise yapımcısının spor giysileri üretmeye başlaması
yatay çeşitlendirme
yatay farklılaşma
bir şirketin bulunduğu iş kolunun dışındaki bir çalışma alanına girmesi
orta ve uzun vadeli tahviller satın alma
faiz oranlarındaki dalgalanmalara karşı korunmak amacıyla kısa
ürün çeşitlendirme
çeşitlenme hızı (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
hem coğrafi bakımdan yayılma hem de ürün çeşitlendirme amacıyla büyük çapta harcamalar yapmak Verb
dikey çeşitlendirme
değişik üretim alanındaki endüstriler ya da iş kolarına yönelik çeşitlendirme
çeşitlendirilen üretim alanı
üretim çeşitlendirme çabaları Noun
üretim programının zenginleştirilmesi
başka enerji kaynaklarına geçiş
ürün çeşitlendirme ile oluşan şirketlerin birleşmesi
üretim programlarının zenginleştirilme hareketi
üretim hatlarının çeşitlendirilmesi
ürünlerin çeşitlendirilmesi
kaynakların çeşitlendirilmesi
hissedarların dağıtılması
risk paylaştırma politikası Noun
ürün çeşitlendirme politikası Noun
ürün çeşitlendirme olanakları Noun
ürün çeşitlendirme sorunu
ürün çeşitlendirme süreci
ürün çeşitlendirme programı
ürün çeşitlendirme programı
ürün çeşitlendirme rekoru
ürün çeşitlendirme politikası Noun
zengin çeşitli bir üretim programına geçmek Verb