employ

English-Turkish Translation

  1. görevlendirmek, istihdam etmek, işe/memuriyete almak, hizmette/işte kullanmak.
    That big factory employs
    2000 workers. We employ her as an adviser.
  2. meşgul etmek.
    He employs himself by reading after work.
    employ oneself in/with … : … ile
    meşgul olmak.
    keep employed: meşgul etmek.
  3. kullanmak, istimal etmek.
    to employ a hammer to drive a nail. We employ a knife, fork and spoon in eating.
  4. (vaktini/enerjisini vb.) vermek, hasretmek, harcamak, sarfetmek.
    She employs all her free time in sewing.
  5. iş, görev, memuriyet, vazife, hizmet.
    to be in someone's employ: birisinin hizmetinde bulunmak.

    to be in the employ of: -de çalışmak.
    There are many workers in the employ of government: hükümette çalışan birçok işçiler vardır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

employ all one's energies in sth
tüm enerjisini bir şeyde kullanmak Verb
employ one's money
parasını işletmek Verb
employ one's spare time
boş zamanını kullanmak Verb
employ someone in one's service
birini çalıştırmak Verb
employee
çalışan Noun, Law
employer
işveren Noun, Law
employment
istihdam Noun, Law
employment security
iş güvencesi Noun, Law
take in one's employ
hizmetinde olmak Verb
take in one's employ
hizmetine almak Verb
be in sb's employ
birinin hizmetinde olmak Verb
be in sb's employ
hizmet inde olmak Verb
in employ
çalışmakta
out of employ
işsiz
employ a counsel
bir avukata danışmak Verb
employ a counsel
(Br) avukata danışmak Verb
employ a solicitor
bir avukat tutmak Verb
employ a word
bir sözcük kullanmak Verb
employ an agent
bir ajan kullanmak Verb
employ an expert accountant
uzman muhasip çalıştırmak Verb
employ fully
tam-gün çalışmak Verb
employ hard measures
zecri tedbirler almak Verb
employ on a full time basis
tamgün çalıştırmak Verb
employ on a full-time basis
tam gün çalıştırmak Verb
employ on full-time basis
tam gün istihdam etmek çalıştırmak Verb
employ on overtime
fazla mesai yatırmak Verb
employ oneself with sth
kendisini bir şeyle oyalamak Verb
employ oneself with sth
bir şeyle meşgul etmek Verb
employ sb
birini çalıştırmak Verb
employ someone as secretary
birini sekreter olarak istihdam etmek Verb
employ someone as secretary
birini sekreter olarak çalıştırmak Verb
employ someone by the hour
birini saat ücretiyle istihdam etmek Verb
employ someone on a month- to month- basis
birini aylık çalıştırmak Verb
employ someone on a month-to-month basis
birini aylık çalıştırmak Verb
employ someone on the strength of sb's recommendation
birini birinin tavsiyesi üzerine istihdam etmek Verb
employ someone temporarily
birini geçici olarak işe almak Verb
employ something as rent property
bir şeyi kira getirsin diye kullanmak Verb
employ something as rental property
bir şeyi kira getirsin diye kullanmak Verb
employ to advantage
yararına kullanmak Verb
employ to capacity
bir şeyin taşıma kabiliyetinden veya birinin takatından son haddine kadar yararlanmak Verb
enter the employ of sb
birinin hizmetine girmek Verb
in the employ of
...'nin hizmet inde
in the employ of
'nin hizmetinde
English-Turkish phrases from Zargan's own database