guide

  1. Verb yönlendirmek
  2. Verb yönlendirici yardımda bulunmak
  3. Verb yol göstermek
  4. Verb kılavuzluk etmek
  5. yol göstermek.
    He guided the man through the streets to the railway station.
  6. kılavuzluk/rehberlik etmek, delâlet/işaret etmek.
    The light guided them back to the harbor.
  7. yedmek, (belirli yöne/yola) sevketmek, yöneltmek, yönetmek, idare etmek.
    The government will guide
    the country through the difficulties ahead. Let these principles guide your life.
  8. öğüt/nasihat/akıl vermek, irşat etmek, yetiştirmek.
  9. nezaret etmek, gözaltında bulundurarak doğru yola sevketmek, doğru yolu göstermek.
  10. kılavuz, rehber, yol gösteren kimse.
    You need a guide to show you the city.
  11. işaret, yol gösteren şey.
  12. rehber (kitap), yönetmelik, talimatname.
  13. Machines düzengeç, nâzım, yatak, kızak, ray, sevk kanalı, oluk.
    a sewing-machine guide.
  14. önder, mürşit.
  15. Military askerin sıralanması veya belirli bir düzene girmesi için başlangıç alınan kimse/birlik.
    guide right!
yönlendirme Noun
aklı kılavuz edinmek Verb
aklı rehber ittihaz etmek Verb
dağcı rehber
kılavuzluk
rehberlik
otobüs tarifesi
müşteri kılavuzu
müşteri kataloğu
müşteri kılavuzu
meslek rehberi
şehir rehberi
kılavuz
saray rehberi
dosya kılavuzu
kız rehber.
tatil rehberi
bal-bulucu
(Indicatoridae): Afrika ve G. Asyada bulunan ve arı yuvalarını kolayca buldukları için
insan ve hayvanlara bu yolda rehberlik eden, tüyleri donuk renkli küçük bir cins kuş.
Noun
otel rehberi
yönetici kılavuzu
piyasaya öncülük yapan kişi
otomobil sürücü rehberi
otomobil sürücüsü rehberi
dağ rehberi
müze rehberi
şamandıra
resmi rehber
Kullanıcı Kılavuzu Information Technology
kağıt kılavuzu Information Technology
(Br) kazanç vergisi numarası kodu
cep rehberi
posta ücretleri kılavuzu
(Br) posta ücretleri kılavuzu
posta kılavuzu
basın rehberi
basın programı basın rehberi
usul talimatı
demiryolu rehberi
demiryolları tarifesi
alışveriş rehberi
pir Noun, Religion-Faith
stil kılavuzu Noun
yazım kuralları Noun
vergi kılavuzu
turist rehberi Noun, Tourism
tur rehberi Noun
turist rehberi Noun, Tourism
rehber
seyahat rehberi
kullanma talimatı Noun
Kullanıcı Kılavuzu Information Technology
radyo istasyonları kılavuzu
bir çocuğu yürütmeye çalışmak Verb
füzeyi hedefine yöneltmek Verb
bir füzeyi hedefine yöneltmek Verb
yönetici ışın
kılavuz
rehber
yatak kovanı
dosya kılavuz kartı
kılavuz köpek: körlere yol gösteren eğitilmiş köpek. Noun
ortak tarım politikası çerçevesi içinde Avrupa Komisyonu tarafından belirli türde et üreticilerine
ortalama adil fiyat olduğu düşünülerek tespit olunan fiyat
(AT) oryantasyon fiyatı
telsizle polisi yöneltmek Verb
rehber fiyat
avara kasnak
kılavuz ray, sevk yatağı. Noun
(balondan sarkıtılan) yönetme halatı. Noun, Aviation
açavele, yük kaldıran halatı yan tarafa çekmek için kullanılan ip. Noun, Maritime Traffic
birinin yerine kadar gitmesine yardım etmek Verb
müze rehberi
İngiliz Edebiyatına Giriş
Londra rehberi
fotoğrafçılığa giriş
catchword ile ayni anlama gelir. kılavuz-söz: sözlük ve ansiklopedilerde sayfanın tepesine yazılan
ve o sayfadaki ilk ve son sözcükleri gösteren sözcük/kelime.
kılavuz sözcük: sözlük, telefon rehberi vb. gibi alfabetik kitaplarda her sayfanın baş ve sonundaki sözcükleri
gösteren ve sayfanın üstüne yazılan sözcük.
Noun
delalet etmek Verb
için pratik bir kural