ilke

Turkish-English Translation

  1. Noun principle
  2. principle
  3. Noun element
  4. footstep
  5. essential
  6. fundamental
  7. Noun rudiment
  8. postulate
  9. basic unit
  10. moral principle
  11. focal point
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

"Şüpheden sanık istifade eder" ilkesi
benefit of the doubt Noun, Law
"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi
benefit of the doubt Noun, Law
(politika , US) üçte iki çoğunluk ilkesi
two thirds rule
(Senato , US) kıdemlilik ilkesi
seniority rule
ahde vefa ilkesi
the principle of pacta sund servanda Noun, Law
antlaşmaların ihlal edilemeceği ilkesi
sanctity of contract
aşamalılık ilkesi
principle of progressivity
ayırım gözetmeme ilkesi
non-discrimination principle
aynî paylaşım ilkesi
sharing in rem Noun, Law
ayrımcılık yapmama ilkesi
non-discrimination principle
belirsizlik ilkesi
uncertainty principle Noun, Engineering
bloklama yapı ilkesi
building block principle
boşanmada şiddetli geçimsizlik ilkesi
concept of breakdown
çoğunluk ilkesi
principle of majority
denizlerin serbestliği ilkesi
principle of the freedom of the seas Noun, International Law
dönemsellik ilkesi
matching principle Noun, Accounting
en az çaba ilkesi
principle of least effort Noun, Linguistics
en güçlü olanın yaşamasını sürdürme ilkesi
survival of the fittest
eşit ücretler ilkesi
principle of equal remuneration
eşitlik ilkesi
principle of equity
etkililik ilkesi
principle of effectiveness Noun, International Law
faile göre kişisellik ilkesi
active personality principle Noun, International Law
gerçekleşme ilkesi
accrual concept
geri göndermeme ilkesi
non-refoulement principle Noun, International Law
görevler ayrılığı ilkesi
separation of duties Noun, Management
görevler ayrılığı ilkesi
segregation of duties Noun, Management
hakkaniyet ilkeleri
equitable principles Noun, Law
hızlandıran ilkesi
accelerator principle Noun, Economics
hızlandırma ilkesi
acceleration principle
hukuk devleti ilkesi
rule of law Noun, Law
hukuk ilkesi
maxim of law
hukuk ilkesi
legal principle
hukukun genel ilkeleri
general principles of law Noun, Law
İhtiyatlılık ilkesi
precautionary principle
ilke kararı
guiding decision Noun
iş ilkesi
business principle
işletmelerin devamlılığı ilkesi
going concern principle
işletmenin bağımsızlığı ilkesi
business entity concept
izafiyet ilkesi
principle of relativity
kanun ilkesi
legal maxim
kanunların makable şamil olmaması ilkesi
ban of ex post facto laws
karşılaştırmalı maliyet ilkesi
comparative cost principle
karşılık ilkesi
reciprocity principle
karşılıklılık ilkesi
principle of reciprocity Noun, Politics-Intl. Relations
karşılıklılık ilkesi
reciprocity principle Noun, Politics-Intl. Relations
mağdura göre kişisellik ilkesi
passive personality principle Noun, International Law
mülkilik ilkesi
principle of territoriality Noun, Law
mütekabiliyet ilkesi
principle of reciprocity Noun, International Law
nedensellik ilkesi
principle of causality
nedensellik ilkesi
law of causation
ödeme gücü ilkesi
ability to pay principle
ölçülülük ilkesi
proportionality principle Law
ölçülülük ilkesi
principle of proportionality Noun, Law
otodeterminasyon ilkesi
principle of self-determination
paranın altın karşılığı ilkesi
currency principle
riskin dağıtılması ilkesi
risk dispersion
rölativite ilkesi
principle of relativity
sadelik ilkesi
principle of parsimony Noun, Linguistics
serbest rekabet ilkesi
let- alone principle
sınırlı sorumluluk ilkesi
principle of limited liability
tükenme ilkesi
exhaustion principle Noun, Law
Tutuklulara Uygulanacak Muameleler İçin Temel İlkeler
Basic Principles for the Treatment of Prisoners Noun, International Law
ülkesellik ilkesi
principle of territoriality Noun, Law
vergide yarar ilkesi
benefit principle
ana ilke
fundamental principle
ana ilke
basic principle
anayasal ilke
constitutional principle
baş ilke
leading principle
baş ilke
leader principle
baş ilke
guiding principle
bir kez işlenen cezada uygulanan ilke
once in jeopardy
esas ilke
basic principle
esas ilke
fundamental principle
kanuni ilke
legal principle
kurucu ilke
founding principle Noun, Politics-Intl. Relations
onu alt-taşeronluğa karşı koruyan ilke
delegatus non potest delegare
paranın altın karşılığı olmasını öngören ilke
currency doctrine
prensip, ilke
principle
temel ilke
verity Noun
temel politik ilke
general policy line
üstün gelen ilke
overriding principle
yol gösterici ilke
guiding principle Noun
ilke edinmek
to make up a principle Verb
ilke koymak
to establish a principle Verb
ilke sorunu
point of principle
ilke ya da görüş
tenet
Atatürk ilke ve inkılapları
principles and reforms of Atatürk Noun, Politics-Intl. Relations
belirli bir zümre tarafından benimsenmiş slogan, ilke vb.
shibboleth Noun
bir ilke imza atan
groundbreaking Adjective
bir ilke imza atmak
to break ground Verb
bir ilke imza atmak
to break new ground Verb
bir ilke koymak
to establish a principle Verb
esas; ilke, kural; temel, prensip
basis
işbu ilke kararını kabul etmiştir
hereby adopts this resolution
Platon'a göre onur ve azametin hâkim ilke olduğu devlet
timocracy
vaktinde randevusuna gelmeyi ilke edinmek
to make a merit of being punctual Verb
Avrupa Parlamentosu İlke Kararı
European Parliament Resolution
Konsey İlke Kararı
Council Resolution
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Temel düşünce, ... umde, prensip
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.