insensible

  1. Adjective duygusuz, hissiz, uyuşmuş, duymaz, hissetmez.
    A blind person is insensible to colors. insensible to
    pain. Hands insensible from cold.
  2. Adjective baygın, cansız, şuursuz, kendini kaybetmiş.
    The man hit by the truck was insensible for several hours.

    be knocked insensible: düşüp bayılmak, bir darbe ile kendinden geçmek.
  3. Adjective farkedil(e)mez, hissedil(e)mez, farkına varıl(a)maz, yavaş, belli belirsiz.
    an insensible change.
    The room grew cold by insensible degrees. insensible motion.
  4. Adjective ilgisiz, bigâne, aldırış etmez,
    k.d. vurdum duymaz, lâkayt.
    We were thrilled by the view, but
    Irene was insensible to it.
  5. Adjective habersiz, bihaber, farkında değil, farkına varmayan.
    insensible of his danger. insensible of kindness.
  6. Adjective manasız, mantıksız, saçma.
  7. Adjective anlaşılmaz, anlamsız, anlam taşımayan.
  8. Adjective kaba, zarafetten/incelikten mahrum, duygusuz.
acıya karşı duygusuz olmak Verb
birinin iyiliğine karşı duygusuz olmamak Verb