kaldırmak

Turkish-English Translation

  1. receive
  2. suppress
  3. prick
  4. erect
  5. Verb to abate
  6. Verb to annul
  7. retrench
  8. remove
  9. Verb to blue pencil
  10. Verb to break camp
  11. bear
  12. Verb to cock
  13. Verb to hike
  14. Verb to hold something up
  15. Verb to lift
  16. Verb to quash
  17. Verb to rescind
  18. Verb to retrench
  19. Verb to rouse
  20. Verb to take up
  21. Verb to lift up
  22. Verb to elevate
  23. Verb (for sth) to bear
  24. Verb to endure
  25. Verb to make someone stand up
  26. Verb to get someone up from bed
  27. Verb to put something away or out of reach
  28. Verb to abolish
  29. Verb to do away with
  30. Verb (col) to kidnap
  31. Verb to steal
  32. Verb (vehicle) to dispatch
  33. Verb to hoist
  34. Verb to pull
  35. Verb to heave
  36. Verb to boost
  37. Verb to set up
  38. Verb to carry
  39. Verb to erect
  40. Verb to upend
  41. Verb to whip
  42. Verb to stir
  43. Verb to uplift
  44. Verb to pick up
  45. Verb to prize
  46. Verb to raise
  47. Verb, Information Technology to remove
  48. Verb to support
  49. Verb to sustain
  50. Verb to waive
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hastaneye kaldırma
hospitalization Noun, Medicine
hastaneye kaldırma
hospitalisation Noun, Medicine
hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs
attempt to overthrow the government Noun, Criminal Law
... kupasını kaldırmak
to lift the ... trophy Verb, Sports
ablukayı kaldırmak
to raise a blockade Verb
ablukayı kaldırmak
to raise an embargo Verb
ablukayı kaldırmak
to remove a blockage Verb
adam kaldırmak
to abduction Verb
adam kaldırmak
to kidnapping Verb
ambargoyu kaldırmak
to take off an embargo Verb
ambargoyu kaldırmak
to raise an embargo Verb
ambargoyu kaldırmak
to lift the embargo Verb
anayasayı kaldırmak
to overthrow a constitution Verb
ansızın kaldırmak
to catch up Verb
Atamayı kaldırmak
to Unassign to Verb, Information Technology
ayağa kaldırmak
to set on foot Verb
ayağa kaldırmak
(a group) to excite Verb
ayağa kaldırmak
to invite Verb
ayağa kaldırmak
to stir up to rebellion Verb
ayağa kaldırmak
to get up Verb
ayağa kaldırmak
to upset Verb
bilgisayardan kaldırmak
to uninstall Verb
birşeyi kaldırmak
to put away something Verb
çarşafı kaldırmak
to strip a bed Verb
cenaze kaldırmak
to hold a funeral Verb
çevirip kaldırmak
to turn up Verb
damı kaldırmak
to dismantle a roof Verb
dokunulmazlığını kaldırmak
to revoke the privilege of immunity Verb
engel kaldırmak
to eliminate barriers Verb
engel kaldırmak
to clear Verb
engelleri kaldırmak
to open Verb
engelleri kaldırmak
to eliminate barriers Verb
engelleri kaldırmak
to unstop Verb
etkinliğini kaldırmak
to deactivate Verb, Information Technology
gizliliğini kaldırmak
to declassify Verb
grevi kaldırmak
to call off a strike Verb
haciz kaldırmak
to levy a distress Verb
haciz kaldırmak
to vacate an attachment Verb
haciz kaldırmak
to release an attachment Verb
haciz kaldırmak
to lift the seizure Verb
haczi kaldırmak
to vacate an attachment Verb
haczi kaldırmak
to release an attachment Verb
haczi kaldırmak
to grant a replevin Verb
haczi kaldırmak
to cancel the distraint order Verb
haczi kaldırmak
to levy a distress Verb
haczi kaldırmak
to lift the seizure Verb
hasat kaldırmak
to get in the crop Verb
hastaneye kaldırmak
to hospitalize Verb, Medicine
havaya kaldırmak
to levitate Verb
havaya kaldırmak
to pick up Verb
imtiyazları kaldırmak
to retrench privileges Verb
ipoteği kaldırmak
to raise a mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to disencumber Verb
ipoteği kaldırmak
to clear (off) a mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to satisfy a mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to free property from mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to discharge a mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to release a mortgage Verb
ipoteği kaldırmak
to clear an estate Verb
ipoteğini kaldırmak
to redeem Verb, Banking
kadeh kaldırmak
to raise your glass Verb
kadeh kaldırmak
to propose a toast Verb
kadeh kaldırmak
to raise a toast Verb
kampı kaldırmak
to break camp Verb
kampı kaldırmak
to break up a camp Verb
kampı kaldırmak
to strike a camp Verb
kanunu kaldırmak
to subvert the law Verb
karantinayı kaldırmak
to take off the quarantine Verb
karantinayı kaldırmak
to remove the quarantine Verb
karantinayı kaldırmak
to clear one's quarantine Verb
kârı kaldırmak
to reap a pims Verb
kartelleri kaldırmak
to decartelize Verb
kazan kaldırmak
to mutiny Verb
kazan kaldırmak
to rebel Verb
kepenkleri kaldırmak
to put up the shutter Verb
kir kaldırmak
to not to show dirth Verb
kısıtlamaları kaldırmak
to remove restrictions Verb
kısıtlamaları kaldırmak
to withdraw restrictions Verb
kısıtlamaları kaldırmak
to abrogate restrictions Verb
kısıtlamaları kaldırmak
to raise the lid Verb
kontrolleri kaldırmak
to remove controls Verb
kontrolu kaldırmak
to lift the control Verb
kontrolu kaldırmak
to deregulation Verb
kontrolü kaldırmak
to decontrol Verb
kontrolü kaldırmak
to lift a control Verb
kotaları kaldırmak
to eliminate quotas Verb
kuşatmayı kaldırmak
to raise the siege Verb
mahsullüü kaldırmak
to get the crops in Verb
mahsulü kaldırmak
to store the harvest Verb
mahsulü kaldırmak
to get the crops in Verb
mahsulü kaldırmak
to take in the harvest Verb
mahsulü kaldırmak
to carry corn Verb
maskesini kaldırmak
to show someone up Verb
maskesini kaldırmak
to expose sb Verb
müsadereyi kaldırmak
to desequestrate Verb
önlemleri kaldırmak
to cancel measures Verb
ortadan kaldırmak
to make away Verb
ortadan kaldırmak
to bring away Verb
ortadan kaldırmak
to remove Verb
ortadan kaldırmak
to dissolve Verb, Law
ortadan kaldırmak
to cut out Verb
ortadan kaldırmak
to axe Verb
ortadan kaldırmak
to kill Verb
ortadan kaldırmak
to shuffle aside Verb
ortadan kaldırmak
to do away with Verb
ortadan kaldırmak
to prescind Verb
ortadan kaldırmak
to blot out Verb
ortadan kaldırmak
to hide Verb
ortadan kaldırmak
to eliminate Verb
örtüsünü kaldırmak
to uncover Verb
örtüyü kaldırmak
to lift the veil Verb
özerkliği kaldırmak
to suspend autonomy Verb
rafa kaldırmak
to put ... on the back burner Verb
rafa kaldırmak
to shelve Verb
safrayı kaldırmak
to shifting ballast Verb
şaka kaldırmak
to be able to take a joke Verb
sansürü kaldırmak
to lift censorship Verb
sansürü kaldırmak
to lift the censorship Verb
seçimi kaldırmak
to deselect Verb, Information Technology
sıkıyönetimi kaldırmak
to lift martial law Verb
sınırı kaldırmak
to cancel a limit Verb
sınırlamaları kaldırmak
to dismantle restrictions Verb
sınırları kaldırmak
to delimitize Verb
sofrayı kaldırmak
to clear the table Verb
tabanları kaldırmak
(slang) to run fast Verb
tedavülden kaldırmak
to demonetize Verb
tedavülden kaldırmak
to recall from circulation Verb
tedavülden kaldırmak
to withdraw from circulation Verb
treni kaldırmak
to start a train Verb
ürünü kaldırmak
to gather in the crops Verb
vergiyi kaldırmak
to abandon a tax Verb
vizeleri kaldırmak
to abolish visas Verb
yasağı kaldırmak
to overturn a ban Verb
yasak kaldırmak
to lift a ban Verb
yerden kaldırmak
to pick up Verb
yerine kaldırmak
to put back something Verb
yukarı kaldırmak
to heave Verb
yukarı kaldırmak
to uphold Verb
yukarı kaldırmak
to uplift Verb
yukarı kaldırmak
to pick up Verb
yukarı kaldırmak
to rear Verb
yukarı kaldırmak
to lift Verb
yukarı kaldırmak
to hoist Verb
yükseğe kaldırmak
to jack Verb
yürürlükten kaldırmak
to repeal Verb
yürürlükten kaldırmak
to revoke Verb, Law
yürürlükten kaldırmak
to abolish Verb
yürürlükten kaldırmak
to supersede Verb
yürürlükten kaldırmak
to abrogate Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bulunduğu yerden ... hareket ettirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.