keep out

  1. Verb dışarıda bırakmak/kalmak, içeri sokmamak/girmemek, yaklaş(tır)mamak.
    keep out! Girilmez! Yaklaşma!

    Warm clothing keep out the cold: Kalın elbise, soğuktan korur.
  2. Verb girmesine izin vermemek
  3. Verb girmemek
uzak tutmak/kalmak/durmak, …'den koru(n)mak, …'e karış(tır)mamak.
I hope you'll keep (him) out of
danger while I'm away.
keep someone out of his rights: birini hakkından mahrum etmek.
keep out of quarrel: kavgadan uzak durmak, kavgaya karışmamak.
Verb
tehlikeden uzak durmak Verb
borç yapmaktan çekinmek Verb
borçtan uzak durmak Verb
birisinin parasını yemek Verb
bir şeyden kesinlikle uzak durmak Verb
bir sendikayı işletmesinden uzak tutmak Verb
sendikayı işletmesinden uzak tutmak Verb
gözünden kaçırmamak, gözünü açmak, gözünü üzerinden ayırmamak, uyanık/müteyakkız bulunmak.
azar azar ödemede bulunmaya devam etmek Verb
işe karışmamak Verb
birini kötülüğe karşı korumak Verb
birini paradan yoksun bırakmak Verb
birini parasız bırakmak Verb
birini birşeyin dışında tutmak Verb
varda Maritime Traffic