kullanmak

Turkish-English Translation

  1. touch
  2. bear
  3. Verb to draw upon
  4. Verb to employ
  5. Verb to exert
  6. Verb to exploit
  7. Verb to govern
  8. Verb to make use
  9. Verb to make with
  10. Verb to manage
  11. Verb to ply
  12. Verb to run
  13. Verb to wield
  14. Verb to use
  15. Verb (auto) to drive
  16. Verb to make use of sth
  17. Verb to take or consume regularly
  18. Verb to utilise
  19. Verb to draw on
  20. Verb to handle
  21. Verb to utilize
  22. make use of
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aşırı güç kullanma
use of excessive force Noun, Politics-Intl. Relations
güveni kötüye kullanma
breach of trust Noun, Law
hakkın kötüye kullanılması
abuse of right Noun, Law
madde kullanımı
drug abuse Noun, Medicine
madde kullanımı
drug use Noun, Medicine
madde kullanımı
substance abuse Noun, Medicine
madde kullanımı
substance use Noun, Medicine
merdivenleri kullanmak
to take the stairs Verb
uyuşturucu kullanımı
drug abuse Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı
drug use Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı
substance abuse Noun, Medicine
uyuşturucu kullanımı
substance use Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı
drug abuse Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı
drug use Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı
substance abuse Noun, Medicine
uyuşturucu madde kullanımı
substance use Noun, Medicine
(araba) kullanmak
to drive Verb
(jüri) beraat oyu kullanmak
to cast a vote of acquittal Verb
açık bir dil kullanmak
to use plain language Verb
adam kullanmak
to have in one's service Verb
ağız kullanmak
to suit one's words to the situation Verb
aklını kullanmak
to exercise one's wits Verb
aklını kullanmak
to use one's brains Verb
araba kullanmak
to drive a car Verb
arabayı aşırı hızlı kullanmak
to overdrive Verb
aşırı kullanmak
to overuse Verb
azar azar kullanmak
to husband Verb
beyinini kullanmak
to use one's brain Verb
bir deyimi yanlış kullanmak
to misuse a term Verb
bir gemiyi kullanmak
to navigate a ship Verb
bir hakkı kullanmak
to uphold a right Verb
bir hakkı kullanmak
to use a right Verb
bir hakkı kullanmak
to avail oneself a right Verb
bir krediyi kullanmak
to utilize a credit Verb
bir markayı izinsiz kullanmak
to pirate a trademark Verb
bir opsiyon hakkını kullanmak
to take up an option Verb
bir rehin hakkını kullanmak
to exercise a lien Verb
bir ruhsatı kullanmak
to exploit a licence Verb
bir şeyi kötüye kullanmak
to take improper advantage of sth Verb
bir şeyi kullanmak
to make use of sth Verb
bir sözcüğü yanlış kullanmak
to misuse a word Verb
bir sözcük kullanmak
to employ a word Verb
bir taşıt aracını kullanmak
to use a vehicle Verb
bir ticari markayı kullanmak
to use trademark Verb
birinin adını kullanmak
to utilize sb's name Verb
birinin aleyhine oy kullanmak
to ballot against sb Verb
birinin otomobilini kullanmak
ac sb's automobile Verb
birinin üzerinde nüfuzunu kullanmak
to exercise one's influence on sb Verb
birinin zamanını kötüye kullanmak
to trespass upon sb's time Verb
birlikte kullanmak
to share Verb
birşeyi daha verimli kullanmak
to use something to better advantage Verb
birşeyi gerektiği gibi kullanmak
to use something to good advantage Verb
birşeyi iyi kullanmak
to use something to good advantage Verb
birşeyi kullanmak
to call up something Verb
birşeyi kullanmak
to bring something to bear Verb
boş zamanını kullanmak
to employ one's spare time Verb
bütün gücünü kullanmak
to turn on the heat Verb
çalışırken birşeyi kullanmak
to work with something Verb
çapa kullanmak
to hoe Verb
cazibesini kullanmak
to play off graces Verb
cebir kullanmak
to use force Verb
çekimser oy kullanmak
to abstain Verb, Management
dümen kullanmak
to steering Verb
dümen kullanmak
to steer Verb
esrar kullanmak
to turn on Verb
etkinliğini kullanmak
to through one's weigh about Verb
etkisini kullanmak
to exercise one's influence Verb
freni kullanmak
ac a brake Verb
gizli oy kullanmak
to vote by ballot Verb
gözlük kullanmak
to wear glasses Verb
güç kullanmak
to bring power into play Verb
güç kullanmak
to use force Verb
güç kullanmak
to get into one's hooks into Verb
güçlerini kötü amaçla kullanmak
to prostitute one's energies Verb
hakkını kullanmak
to enforce one's right Verb
hakkını kullanmak
to establish one's right Verb
harman savurma makinesini kullanmak
to winnowing machine to run the Verb
hatır bonoları kullanmak
to trade in ts Verb
hor kullanmak
to mishandle Verb
hor kullanmak
to misuse Verb
hor kullanmak
to use something carelessly and roughly Verb
hoyratça kullanmak
to rough- handle Verb
idareli kullanmak
to nurse Verb
idareli kullanmak
to spare Verb
idareli kullanmak
to husband Verb
ihtiyatlı kullanmak
to use with discretion Verb
ilk olarak kullanmak
to christen Verb
işçileri kullanmak
to utilize workers Verb
ıskartaları kullanmak
to utilize waste products Verb
işte kullanmak
to employ Verb
iyi kullanmak
to use to good effect Verb
iyi kullanmak
to make good use of sth Verb
kaçamaklı dil kullanmak
to equivocate Verb
kafasını kullanmak
to use one's brains Verb
kafasını kullanmak
to use one's wits Verb
kafasını kullanmak
to use one's head Verb
karşı oy kullanmak
to countervote Verb
kaynaklarını kullanmak
to owe one's resources Verb
kendi arabasını kullanmak
to drive one's car Verb
kendi kullanmak
to take for one's own use Verb
koltuk değneği kullanmak
to be on crutches Verb, Medicine
kötü kullanmak
to make bad use of Verb
kötü kullanmak
to desecrate Verb
kötüye kullanmak
to put something into bad use Verb
kötüye kullanmak
to profane Verb
kötüye kullanmak
to misuse Verb
kötüye kullanmak
to milk Verb
kötüye kullanmak
to abuse Verb
kredi kullanmak
to draw down Verb, Economics
kredi kullanmak
to use credit Verb
kuvvet kullanmak
to use force Verb
kuvvet kullanmak
to bring power into play Verb
nüfuz umu kullanmak
to use one's drag Verb
nüfuzunu kullanmak
to make use of one's voice Verb
nüfuzunu kullanmak
to intervene Verb
nüfuzunu kullanmak
to use one's influence Verb
ölçülü kullanmak
to husband Verb
önergeye karşı oy kullanmak
to vote down a motion Verb
opsiyonunu kullanmak
to exercise one's option Verb
ortaklaşa kullanmak
to share Verb
otomobil kullanmak
to steer an automobile Verb
otomobil kullanmak
to drive a car Verb
otorite kullanmak
to exert authority Verb
oy kullanmak
to cast a vote Verb
oyunu kullanmak
to record one's vote Verb
oyunu kullanmak
to cast one's vote Verb
oyunu kullanmak
to give one's vote Verb
oyunu kullanmak
to take the vote Verb
parasını iyi kullanmak
to plan one's expenditure Verb
parayı kendi için kullanmak
to funnel funds to one's own use Verb
piston kullanmak
to pull strings Verb
piston kullanmak
to pull the strings Verb
rehin hakkı kullanmak
to enforce a lien Verb
rüçhan hakkı :: kullanmak
to warrant :: exercise Verb
sal kullanmak
to raft Verb
şiddet kullanmak
to lay violent hands on Verb
şiddet kullanmak
to practice violence Verb
şiddet kullanmak
to do violence to sb Verb
şiddet kullanmak
to practise violence Verb
slogan kullanmak
to sloganize Verb
sözcüğü yanlış kullanmak
to misuse a word Verb
susma hakkını kullanmak
to exercise your right to remain silent Verb, Law
takdir hakkını kötüye kullanmak
to abuse one's discretion Verb
takdir yetkisini kötüye kullanmak
to abuse one's discretion Verb
takma ad kullanmak
to go under an assumed name Verb
tamamıyla geçerli hakkı kullanmak
to exercise one's perfectly valid right Verb
tamamiyle geçerli hakkı kullanmak
to exercise one's perfectly valid right Verb
tasarruflu kullanmak
to husband Verb
tedbirli ifade kullanmak
to express in guarded terms Verb
televizyonu vergi vermeden kullanmak
to crash television Verb
ticari markayı kullanmak
to use trademark Verb
uçak kullanmak
to pilot an aircraft Verb
uçak kullanmak
to avigate an aircraft Verb
uçak kullanmak
to pilot an airplane Verb
uçak kullanmak
to fly in an airplane Verb
uygunsuz dil kullanmak
to use objectionable language Verb
uyuşturucu kullanmak
to abuse drugs Verb
uyuşturucu kullanmak
to do drugs Verb
vekâleten oy kullanmak
to proxy voting Verb
vekâleten oy kullanmak
to vote by proxy Verb
veto hakkını kullanmak
to use one's veto Verb
yanlış kullanmak
to make improper use Verb
yanlış kullanmak
to misuse Verb
yanlış kullanmak
to misemploy Verb
yararına kullanmak
to employ to advantage Verb
yeniden kullanmak
to reuse Verb
yetki kullanmak
to exercise authority Verb
yetki kullanmak
to exercise power Verb
yetkileri kullanmak
to discharge the powers Verb
yetkisini kullanmak
to exert one's authority Verb
yetkisini kullanmak
to exert authority Verb
yetkisini kullanmak
to carry authority Verb
zamanını dilediği gibi kullanmak
to be master of one's time Verb
zamanını iyi kullanmak
to make the best of one's time Verb
zor kullanmak
to use force Verb
zorbalık kullanmak
to commit outrage Verb
taşıt kullanmak amacıyla
tax token
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Hangi işe ... maksatla yararlanmak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.