mandatory

  1. Adjective, Law emredici
  2. zorunlu, zarurî, mecburî, gerekli, elzem.
    It's mandatory upon him to do so: Böyle yapmak zorundadır.
  3. emir/ferman icabı.
  4. mandaya ait.
  5. (bkz: mandatary ).
doğrudan uygulanan kurallar Noun, Private International Law
ortak vekil
zorunlu organlar Noun
(US) zaruret klozu
zorunlu beyan Noun, International Law
zorunlu açıklama
hak kazanan herkese ya da örgütlere tahsis edilmesi gereken bağış
zorunlu bağış
taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmamasını emreden talimat
müspet bir harekette bulunmayı emreden mahkeme emri
uyulması gereken talimat
(zorlayıcı) talimatlar Noun
(US) uyulması gereken talimat
(zorlayıcı) talimat
manda yetkisi
âmir hüküm Law
(US) uyulması zorunlu hüküm
emredici hüküm Noun, Law
mecburi kota
mecburi kontenjan
zorunlu ödenim (tahvil sahibine ödenim tarihinden itibaren faiz yürütülmeyerek tahvil bedelinin namına
bankaya yatırıldığı veya kendine ödendiği durum
bildirim zorunluluğu Noun
zorunlu yazanaklar Noun
zorunlu şartlar Noun
zorunlu emekliye ayırma
emir levhası Noun
amir kanun