negotiations

English-Turkish Translation

  1. müzakerat
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

accession negotiations
üyelik müzakereleri Noun, European Union
aid negotiations
müzakerelerde kolaylık göstermek Verb
aid negotiations
müzakerede kolaylık göstermek Verb
armistice negotiations
ateşkes müzakereleri Noun
arms negotiations
silah müzakereleri Noun
backstage negotiations
kulis arkası yapılan müzakereler Noun
basis for negotiations
müzakerelerin esası
be in negotiations
biriyle müzakere etmekte olmak Verb
be open for negotiations
müzakerelere açık bulunmak Verb
break off negotiations
müzakereleri inkıtaa uğratmak Verb
break off negotiations
müzakerelere ara vermek Verb
break off negotiations
görüşmelere ara vermek Verb
breakdown of negotiations
müzakerelerin kesilmesi
breaking off of negotiations
müzakerelere ara verme
budgetary negotiations
bütçe müzakereleri Noun
business negotiations
iş müzakereleri Noun
call someone in on the negotiations
birini müzakereye davet etmek Verb
cartel negotiations
kartel müzakereleri Noun
collective negotiations
toplu sözleşme müzakeresi
commercial negotiations
ticari müzakereler Noun
complicated negotiations
güç müzakereler Noun
conduct negotiations
müzakereleri idare etmek Verb
conduct negotiations
müzakereleri yürütmek Verb
conduct of negotiations
müzakerelerin gidişi
continue negotiations
müzakerelere devam etmek Verb
contract negotiations
sözleşme müzakereleri Noun
contract negotiations
mukavele müzakereleri Noun
cut and dried negotiations
yoğun bir şekilde hazırlanmış müzakereler Noun
cut off negotiations
müzakerelere son vermek Verb
cut off the negotiations
müzakereleri kesmek Verb
deadlocked negotiations
çıkmaza giren müzakereler Noun
dead-locked negotiations
çıkmaza girmiş müzakereler Noun
detailed negotiations
ayrıntılı müzakereler Noun
determine by negotiations
müzakereler yolu ile saptamak Verb
diplomatic negotiations
diplomatik görüşmeler Noun, Politics-Intl. Relations
engage in negotiations
müzakerelere girişmek Verb
enter into negotiations
müzakerelere başlamak Verb
enter into negotiations
müzakereye girişmek Verb
final negotiations
nihai müzakereler Noun
final negotiations
son görüşmeler Noun
find common ground for negotiations
müzakere için ortak zemin bulmak Verb
force a suspension of the negotiations
müzakerelere ara vermeye zorlamak Verb
forthcoming negotiations
yer alacak olan müzakereler Noun
further negotiations
yeni müzakereler Noun
good faith negotiations
iyi niyet çerçevesinde yürütülen müzakereler Noun, Law
heads of negotiations
başlıca müzakere konuları Noun
initiate negotiations
müzakereleri başlatmak Verb
loan negotiations
kredi almak için aracılık etme
open negotiations
müzakerelere başlatmak Verb
opening of negotiations
müzakerelerin açılması
opening of negotiations
müzakereleri açılış açılma
parallel negotiations
paralel müzakereler Noun
pay negotiations
maaş müzakereleri Noun
peace negotiations
barış müzakereleri Noun
pending negotiations
müzakereler sonuçlanıncaya kadar
point to a happy issue of negotiations
müzakerelerin iyi sonuçlanmış olduğuna dikkat çekmek Verb
preliminary negotiations
ihzari müzakereler Noun
prepare the way for negotiations
müzakere yolunu açmak Verb
private negotiations
gizli müzakereler Noun
private negotiations
özel müzakereler Noun
renewal of negotiations
müzakerelerin yenilenmesi
resume negotiations
müzakerelere yeniden başlamak Verb
resumption of negotiations
müzakerelerin yeniden başlaması
secret negotiations
gizli fköler Noun
secret negotiations
gizli müzakereler Noun
serious hitch in the negotiations
müzakerelerdeki ciddi engeller Noun
settle by negotiations
müzakereler yoluyla halletmek Verb
speak for negotiations
müzakere etmek Verb
start negotiations
müzakerelere başlamak Verb
subject of our negotiations
müzakerelerimizin konusu
take up negotiations
müzakereleri başlatmak Verb
tariff negotiations
gümrük müzakereleri Noun
tariff negotiations
gümrük tarifesi müzakereleri Noun
terminate negotiations
müzakereleri bir sonuca bağlamak Verb
terminate negotiations
müzakerelere son vermek Verb
top- level negotiations
üst düzey müzakereler Noun
trade negotiations
ticari müzakereler Noun
transact negotiations
müzakere yapmak ve bir sonuca bağlamak Verb
union negotiations
sendika müzakereleri Noun
Uruguay round multilateral trade negotiations
Uruguay turu çoktaraflı ticaret müzakereleri Noun
wage negotiations
ücret müzakereleri Noun
negotiations for an armistice
ateşkes görüşmeleri Noun
bring negotiations to a satisfactory conclusion
müzakereleri tatmin edici bir sonuca bağlamak Verb
bring negotiations to a satisfactory conclusion
müzakereleri başarılı bir sonuca vardırmak Verb
bring the negotiations to a satisfactory conclusion
müzakereleri başarıyla sonuçlandırmak Verb
carry on negotiations for a settlement
bir anlaşmaya varmak için müzakerelerde bulunmak Verb
carry on negotiations for a settlement
bir sonuca varmak için müzakerelere devam etmek Verb
enter into negotiations with sb
biriyle müzakereye girişmek Verb
enter into negotiations with workers
işçilerle ücret talepleri konusunda müzakereye girişmek Verb
open negotiations with sb
biriyle müzakereye girişmek Verb
set negotiations on foot
müzakereleri açmak Verb
set negotiations on foot
müzakereleri başlatmak Verb
Department of Accession Negotiations and EU Industrial Policies
Katılım Müzakereleri ve AB Sanayi Politikaları Başkanlığı Noun, Organizations
Department of Institutional Relations and Accession Negotiations with the EU
AB ile Kurumsal İlişkiler ve AB Katılım Müzakereleri Dairesi Noun, Organizations
Section of Accession Negotiations to European Union
Avrupa Birliği Katılım Müzakereleri Şubesi Noun, Organizations
English-Turkish phrases from Zargan's own database