ogrenim

Turkish-English Phrases

ana dal olarak öğrenim görmek
to major Verb, Education-Training
bir kimsenin öğrenim süresince ilerleme kaydetmediği dönem
plateau
bir okul ya da üniversitede eğitim ya da öğrenim yolu
curriculum
eğitim ve öğrenim hakkı
right to education Noun, Rights-Freedoms
öğrenim
education Noun
öğrenim
instruction Noun
öğrenim
schooling (acquisition of knowledge
öğrenim
study
öğrenim
training
öğrenim
book learning
öğrenim
instruction Noun, Education-Training
öğrenim durumu
education level Noun, Education-Training
öğrenim durumu
education status Noun, Education-Training
öğrenim durumu
educational background Noun, Education-Training
öğrenim durumu
educational status Noun, Education-Training
öğrenim durumu
academic background Noun, Education-Training
öğrenim durumunu gösterir belgeler
academic credentials Noun
öğrenim düzeyi
standard of learning
öğrenim geçmişi
educational background
öğrenim gerektirmeyen iş
common labour
öğrenim gezisi
field trip
öğrenim görmek
to major Verb, Education-Training
öğrenim merkezi
centre of learning
öğrenim merkezi
centre center of learning
öğrenim ücreti
tuition Noun
öğrenim yaşı
educational age
uzaktan öğrenim
distance study (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
yüksek öğrenim
higher education
Yüksek Ögrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü
Higher Education Student Loans and Dormitories Institution Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

öğrenim
Bilgi kazanmak, bir meslek, sanat veya ... yapılan öğrenme işi, tahsil