oluşturmak

Turkish-English Translation

  1. Verb constitute
  2. Verb make up
  3. Verb account for
  4. Verb comprise
  5. Verb compose
  6. Verb create
  7. Verb build
  8. Verb construct
  9. Verb generate
  10. Verb erect
  11. Verb establish
  12. Verb organise
  13. Verb engender
  14. Verb form
  15. Verb make
  16. Verb spawn
  17. Verb devise
  18. Verb build up
  19. Verb put together
  20. Verb confect
  21. Verb effectuate
  22. Verb draw up
  23. Verb frame
  24. Verb fabricate
  25. Verb manufacture
  26. Verb set up
  27. Verb develop
  28. Verb shape
  29. Verb mould
  30. Verb formulate
  31. Verb found
  32. Verb assemble
  33. Verb carve out
  34. Verb concoct
  35. Verb hatch
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hayati tehlike oluşturan
life-threatening Adjective, Medicine
(arabalar) kuyruk oluşturmak
to make up a train Verb
(yumurtalıkta) yumurta oluşturmak
to ovulate Verb
... üzerinde baskı oluşturmak
to put pressure on ... Verb
...'in temelini oluşturmak
to underlie ... Verb
...'in temelini oluşturmak
to be at the basis of ... Verb
...'in temelini oluşturmak
to form the basis of ... Verb
...'in temelini oluşturmak
to be the basis of ... Verb
araç zinciri oluşturmak
to tail back Verb
bir araştırma kurulu oluşturmak
to set up a court of inquiry Verb
bir bölüm oluşturmak
to form a part Verb
bir fikir oluşturmak
to form a opinion Verb
bir iade fonu oluşturmak
to get up a subscription Verb
bir işin aslını oluşturmak
to be at the bottom of a business Verb
bir kimsenin bütün mamelekini oluşturmak
to constitute sb's entire estate Verb
bir kimsenin bütün mâmelekini oluşturmak
to constitute sb's entire estate Verb
bir koalisyon oluşturmak
to work out a coalition Verb
bir kurul oluşturmak
to open a commission Verb
bir kurul oluşturmak
to constitute a committee Verb
bir örnek oluşturmak
to set a pattern Verb
bir parti oluşturmak
to make up a party Verb
bir parti oluşturmak
to form a party Verb
bir sendikada hücreler oluşturmak
to set up cells in a trade union Verb
bir şeyin esasını oluşturmak
to be at the heart of sth Verb
bir sınır oluşturmak
to form a boundary Verb
bir tepe oluşturmak
to hill Verb
bir yükselti oluşturmak
to hill Verb
birleşik bir cephe oluşturmak
to form a united front Verb
birlik oluşturmak
to team Verb
birlik oluşturmak
to team someone up Verb
birlikte bir kurul oluşturmak
to form themselves into a committee Verb
çapraz kesişen çizgiler oluşturmak
to crisscross Verb
ciddi tehlike oluşturmak
to pose a serious threat Verb
çoğunluğu oluşturmak
to form the majority Verb
çoğunluk oluşturmak
to constitute a quorum Verb
dalları bükerek çit oluşturmak
to pleach Verb
desen oluşturmak
to pattern Verb
eğim oluşturmak
to hill Verb
ekip oluşturmak
to team Verb
emsal oluşturmak
to create a precedent Verb
emsal oluşturmak
to constitute a precedent Verb
emsal oluşturmak
to set a precedent Verb, Law
emsal vaka oluşturmak
to constitute a leading case Verb
emsal vaka oluşturmak
a precıdent Verb
engel oluşturmak
to cause an obstacle Verb
engel oluşturmak
to present an obstacle Verb
engel oluşturmak
to handicap Verb
fay oluşturmak
to fault Verb
federasyon oluşturmak
to federate Verb
fiyat oluşturmak
to make a price Verb
fiyat oluşturmak
to make a fas Verb
güvenlik için tehlike oluşturmak
to constitute a threat to security Verb
hizip oluşturmak
to break away Verb
hücre oluşturmak
(politics) to form a cell Verb
ihmalkârlık oluşturmak
to constitute negligence Verb
jüriyi oluşturmak
to empanel the jury Verb
kabarık çizgiler oluşturmak
to ridge Verb
kabartı oluşturmak
to blister Verb
kabartı oluşturmak
to stand out Verb
kamu için tehlike oluşturmak
to constitute a public danger Verb
kamuoyu oluşturmak
to manufacture public opinion Verb
kanuna aykırı grev gözcüsü yoluyla engel oluşturmak
to unlawful picketing Verb
karakter oluşturmak
to mould one's character Verb
karakter oluşturmak
to form the character Verb
kıvrım oluşturmak
to twist Verb
kıvrımlar oluşturmak
to drape Verb
koalisyon oluşturmak
to form a coalition Verb
koalisyon oluşturmak
to coalize Verb
komiteyi oluşturmak
to constitute the committee Verb
konsorsiyum oluşturmak
to form a syndicate Verb
kuram oluşturmak
to theorize Verb
kurul oluşturmak
to go into committee Verb
kurul oluşturmak
to constitute a committee Verb
kurul oluşturmak
to form a committee Verb
kuyruk oluşturmak
to stand in line Verb
mahkeme oluşturmak
to constitute a tribunal Verb
meyil oluşturmak
to hill Verb
model oluşturmak
to set an example Verb
mülkiyet hakkı oluşturmak
to constitute title Verb
müsvedde oluşturmak
to draft Verb
nisap oluşturmak
to constitute a quorum Verb
örgü oluşturmak
to braid Verb
örnek oluşturmak
to epitomize Verb
örnek oluşturmak
to set an example Verb
patent için sağlam bir temel oluşturmak
to form a sound basis for a patent Verb
pazar oluşturmak
to make up a market Verb
pazar oluşturmak
to create a market Verb
rezerv oluşturmak
to set up a reserve Verb
rezerv oluşturmak
to form reserves Verb
rezerv oluşturmak
to create a reserve Verb
rezerv oluşturmak
to build up reserve Verb
sahtekârlık oluşturmak
to constitute a fraud Verb
sarmal oluşturmak
to spiral Verb
sebep oluşturmak
to occasion Verb
sendika oluşturmak
to syndicate Verb
sınır oluşturmak
to border Verb
sınır oluşturmak
to form a boundary Verb
sıra oluşturmak
to line Verb
sivilceler oluşturmak
to pustulate Verb
takım oluşturmak
to team Verb
takım oluşturmak
to team someone up Verb
talep oluşturmak
to generate demand Verb
taslak oluşturmak
to draft Verb
tehdit oluşturmak
to present a threat Verb
teknik bir ilerleme oluşturmak
to constitute a technical improvement Verb
temelini oluşturmak
to found Verb
tezat oluşturmak
to contradict Verb
tohum zarfı oluşturmak
to pod Verb
toplum için bir tehlike oluşturmak
to be a danger to society Verb
toplum için tehlike oluşturmak
to be a danger to society Verb
tümsek oluşturmak
to stand out Verb
üretimin önemli bir kısmını oluşturmak
to form the bulk of production Verb
üzerinde şekil oluşturmak
to pattern Verb
vergilendirilebilir gelir oluşturmak
to constitute taxable income Verb
vergilendirilebilir gelir oluşturmak
to consitute taxable income Verb
yeniden oluşturmak
to reproduce Verb
yetersayı oluşturmak
to constitute a quorum Verb
zemin oluşturmak
pave the way for Verb
zirve oluşturmak
to crest Verb
bütün oluşturmak için parçaları bir araya getirmek
to conflate Verb
müşterek bir cephe oluşturmak amacıyla bir konuyu tartışmak
to get together Verb
Web sayfası oluşturmak için kullanılan işaretleme dili
Hypertext Markup Language (HTML) Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Oluşmasını, meydana ... meydana getirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.