kendi namına hareket etmek
Verb
kendi ihtiyarına göre hareket etmek
Verb
kendi hesabına çalışmak
Verb
kendi hesabına bir işe girişmiş olmak
Verb
kendi hesabına iş yapmak
Verb
bir başına bırakılmak
Verb
bir işi tek başına yapmak
Verb
bir şeyi kendi inisiyatifi ile yapmak
Verb
kendi başına başa çıkmak
Verb
kendi partisini avucunun içine almak
Verb
kendi başına yaşamak
Verb
kendi kendine, kendi başına/hesabına, bağımsız olarak.
I'm all on my own today: Bugün kendi kendimeyim.
kendi yetkisine dayanarak
kendi başına (yapmak
Verb
kendi hatlarına geri çekilmek
Verb
kendi hatlarına geri çekilmek
Verb
kendi ayakları üzerinde durmak
Verb
bağımsız olmak, kimseye muhtaç olmadan yaşamak.
ayakları üzerinde durmak
Verb
başkasının yardımı olmadan kendi ayakları üzerinde durmak
Verb
kendi yağı ile kavrulmak, kimseye muhtaç olmamak.
kendi yolundan gitmek
Verb
kendi açtığı çığırda ilerlemek, bağımsız/yeni bir hayata/işe başlamak, kimseye müdanaa etmemek.
kendi hesabına çalışmak
Verb
kendi başına birşey yapmaya başlamak
Verb
yalnız yaşamaya başlamak
Verb
kendi başına yaşamaya başlamak
Verb
Başının çaresine bak!
Sentence
Sana kolay gelsin!
Sentence
Yapabileceğim birşey yok!
Sentence
Her koyun kendi bacağından asılır.
Sentence
iyiliğe iyilikle karşılık vermek
Verb
birinden öcünü almak
Verb
bir şeyin acısını çıkarmak
Verb
acısını burnundan fitil fitil getirmek
Verb