owing

English-Turkish Translation

  1. Adjective borçlu bulunulan, ödenmesi gereken, olan borç.
    to pay what is owing: olan borcunu ödemek.
  2. Adjective borçlu, borcu olan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

amount owing
borçlu olunan meblağ
balance owing
paranın üstü
be owing
(borcu) henüz ödememiş bulunmak Verb
debt owing
borçlu bulunulan meblağ
have money owing
para borcu bulunmak Verb
have money owing
borcu olmak Verb
large sums still owing
hala borçlu bulunulan büyük meblağlar Noun
large sums still owing
hâlâ borçlu bulunulan büyük meblağlar Noun
pay all that is owing
bütün borçlarını ödemek Verb
rent owing
kira borcu
sum of money due and owing
(bilanço) alacaklar
sundry money owing
muhtelif borçlar
the rent owing
kira borcu
owing money
borç para
owing or investing of capital
sermayecilik
owing to
sebebiyle, dolayısıyla, -e binaen, … yüzünden.
I missed my flight owing to the traffic hold-up:
Trafik tıkanıklığı yüzünden uçağımı kaçırdım.
owing to circumstances
şartlar yüzünden
owing to debts
borçları yüzünden
owing to debts
borçlar yüzünden
owing to its being lucky
teberrüken
owing to lack of orders
talimat bulunmadığı için
owing to subsidiaries
(bilanço) bağlı şirketlere olan borçlar Noun
owing to the expenses
masraflar nedeniyle
owing to the fact that
-den dolayı, … olması nedeniyle.
owing to the force of circumstances
hal ve durumları gereği
be owing to sb's carelessness
birinin dikkatsizliği yüzünden olmak Verb
debts owing and accruing
borçlu bulunan ve artmakta olan borçlar Noun
debts owing and accruing
borçlu bulunulan ve artmakta olan borçlar Noun
loss in value owing to damage
hasarından dolayı değer kaybı
loss in value owing to damage
hasardan dolayı değer kaybı
money owing to us
bize borçlu olunan para
money owing to us
alacağımız
send someone a statement of the amount owing to him
birine kendisine olan borç miktarı ile ilgili not göndermek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database