parasız

Turkish-English Translation

  1. Adjective skint
  2. Adjective impecunious
  3. poor
  4. free
  5. stony
  6. bust
  7. complimentary
  8. penniless
  9. hard up
  10. Adjective gratuitous
  11. free of charge
  12. moneyless
  13. destitute
  14. gratis
  15. fundless
  16. out of cash
  17. without payment
  18. in stook
  19. sb who has no money
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

beş parasız
broke
beş parasız
skint Adjective
parasız alınan herhangi bir şey
freebie
parasız alınan herhangi bir şey
freebee
parasız caba
gratis
parasız ekmek veya yemek almak için kuyruk
bread line
parasız emanet
gratuitous bailee
parasız kalmak
to be cracked Verb
parasız kalmak
to be stranded Verb
parasız kalmak
to be broke Verb
parasız kalmış
stranded
parasız kişi
cold in hand
parasız nüsha
gratis copy
parasız olmak
to be on the rocks Verb
parasız olmak
to be short of stuff Verb
parasız pulsuz
barehanded
parasız pulsuz
utterly penniless
parasız pulsuz bırakılmak
to be left unprovided Verb
parasız pulsuz kalmak
to get aground Verb
parasız pulsuz kalmak
to be reduced to charity Verb
parasız reklam
plug Noun, Advertising
parasız ve işsiz
down- and-out
parasız verilen herhangi bir şey
freebee
parasız verilen herhangi bir şey
freebie freebee
parasız yemek
free- board
parasız yemek
free-board
parasız yemek yemek
to grab for nix Verb
(dergi) parasız nüsha
complimentary copy
(mektup , telgraf) parasız göndermek
to frank Verb
beş parasız kalmak
to be out of all Verb
birini parasız bırakmak
to keep someone out of money Verb
posta ile parasız gönderme hakkı
frank
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Parası olmayan, ... varlığı bulunmayan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.