pit

  1. (yerde hasıl olan) çukur, hendek, oyuk.
  2. (üstü örtülerek gizlenmiş) tuzak çukuru.
  3. (a) maden ocağı çukuru, ocak, kuyu.
    pit bottom: kuyu dibi.
    pit cage: kuyu kafesi.
    pit
    prop: ocak direği.
    pit top: kuyu başı. (b) kömür madeni damarı, (c) kömür madeni.
  4. gayya kuyusu, cehennem çukuru.
  5. pütür, (düz bir yüzey üzerindeki) girinti/oyuk/çukur.
    Glass flawed by pits.
  6. vücuttaki doğal çukurluklar.
    armpit: koltuk altı.
    the pit of the back: sırt çukuru.
  7. çopur, çiçek hastalığının yüzde bıraktığı çukurluk.
  8. horoz dövüştürülen yer.
  9. emtia borsasında bir çeşit mala ayrılan bölüm.
    the corn pit.
  10. Architecture (a) tiyatroda orkestra arkasındaki bölüm, (b) orkestra bölümü.
  11. çekirdek (erik, kaysı, kiraz, şeftali vb. çekirdeği).
  12. oto yarışında benzin doldurma ve tamir yeri.
  13. (futbolda) saha ortası.
  14. çukurlaş(tır)mak, çukurlar açmak.
  15. çopurlaş(tır)mak.
    His face was pitted by chicken pox.
  16. çukura gömmek/yerleştirmek, depolamak.
  17. kışkırtmak, dövüşe teşvik etmek.
    pit one against another: kapıştırmak, birbiriyle dövüştürmek.
  18. horozu dövüş yerine koymak.
  19. çekirdeklerini çıkarmak.
  20. (oto yarışında) benzin ikmali için durmak.
iki rakibi kapıştırmak Verb
çöplük
dipsiz kuyu Noun
kil yatağı.
gravel pit: çakıl yatağı.
ocak
kömür madeni
kömür ocağı çukuru
kuyu açmak Verb
çukur kazmak Verb
birinin kuyu sunu kazmak Verb
hendek
toplama çukuru
küçük ve pis sinema vb
çöplük
hububat borsası
top mevzii. Noun
linyit işletmesi
maden ocağı Noun, Mining
YANLIŞ: para tuzağı Noun
sürekli masraf gerektiren mal, eşya, iş, vs. Noun
masraf kapısı Noun
kara delik Noun
havan mevzii Noun, Military
açık maden ocağı işletmesi
orkestra yeri
araba içinde seyredilen sinema
çöplük
(otomobil) tamir çukuru
piyade siperi.
(a) hastalarına kötü muamele eden tımarhane, (b) yılan çukuru: son derece karışık/tehlikeli/içinden çıkılmaz durum/yer
taş ocağı. Noun
silah mevzii Noun, Military
(US) buğday borsası
hızlı ve hafif adım sesleri gibi
hafif hafif çarpan
birbirine karşı kışkırtmak Verb
ustabaşı
formen
(Br) parter locası
taşkömürü
kömür ocağı
taşkömürü ocağı işletmeciliği
grizu
ocak işçisi
maden kuyusu
kömür yığını
çukur
gayya kuyusu
Gayya Kuyusu Proper Name, Religion-Faith
kuyu hızarı, biri çukur yerde öbürü tepede duran iki kişinin kullandığı kereste hızarı. Noun
hızarcı
(US) emtea borsası simsarı
çıngıraklı yılan
(Crotalidae): burun ve gözleri arasında ısıya duyarlı bir çukur olan birkaç tür zehirli yılan. Noun
viper ile ayni anlama gelir. çıngıraklı yılan.
birinin kuyusunu kazmak Verb
pit stop Noun, Sports

Su damlasının veya çok küçük bir ... kısa ve hafif ses