plea

  1. Noun iddia.
  2. Noun mazeret, bahane, özür, vesile.
    on the plea of: bahanesiyle, ileri sürerek.
    He refused the invitation
    to dinner on the plea of being too busy: Çok işi olduğunu ileri sürerek yemek davetini reddetti.
  3. Noun, Law (a) sav, iddia(name), dava.
    special plea: ek iddia. (b) savunma, müdafaa, (c) dava, adlî takibat.
  4. Noun yalvarma, yalvarış, yakarış, dilek, dileme, rica, istirham, talep.
    make a plea for mercy: aman/merhamet dilemek.
kısmen olumlu
kısmen olumsuz defi veya cevap
usule müteallik bir engel nedeniyle müracaat veya kanun yolları kapanmak Verb
bir defi ile hariç tutulmak Verb
suçunu ikrar etmek Verb
müdafaa
karşı dava
mürafaa
karşı defi
müdafaaname
davalının defi
davacının cevap layihası Noun
bir ceza davasında iddiadaki vakıaları kabul eden savcının davalının tahliyesi için bu vakıaları yeterli bulmaması
davanın konusu ile ilgili olmayıp
usul ile ilgili defiler
geciktirici defi
bir definin reddi Noun
bir itirazda (defide) bulunmak Verb
defi dilekçesi vermek Verb
bir itirazda (defide) bulunma
davayı geciktirmek için yapılan itiraz
davacının gerçeğe aykırı olduğunu bilerek sırf davayı uzatmak için yaptığı defi
son iddia
mahkemenin yetkisizlik itirazı
(US) yetkisizlik itirazı
kötü niyetle yapılan itiraz
genel itiraz
yetkisizlik itirazı
ehliyetsizlik itirazı
hukuki durum
dava gerekçesine kesin itiraz
dava sebebinin gerekçesine kati itiraz
davanın esasını ilgilendirmeyen defi
itirazda bulunmak Verb
bir dava dilekçesini reddetmek Verb
(US) bkz
(US) esasa ait ve davanın reddine yönelik defi
itirazname sunmak Verb
defiyi savunmak Verb
bir itirazname sunmak Verb
itirazda bulunmak Verb
af talebini geri çevirmek Verb
bir defi reddetmek Verb
bir iddiayı reddetmek Verb
defiyi reddetmek Verb
sırf kötülük olsun diye yapılan itiraz
itiraz
ek itiraz
savunma dilekçesi sunmak Verb
karşı dava açmak Verb
uzlaşma Noun, Competition Law
yetki itirazı
suçlananın suçunu kabul etmesi ya da başkaları aleyhinde tanıklık yapmasıyla ilgili savcıyla suçlanan
ya da onun avukatı arasındaki anlaşma
(US) daha az bir suç isnadı ya da savcı tarafından başka bir ödün karşılığı
af talebi
af dilekçesi
davaların irtibatlı olmaları nedeniyle defi
bir yazarın aslında doğru olmasa dahi yayımladığı şeyin doğruluğuna samimiyetle inandığı defisi
af dilekçesi
(US) usul ile ilgili defi (davanın açılış şekli , zaman veya yer konusunda itiraz gibi
usul ile ilgili defi
savunmanın usule ait itirazı
bkz .� plea of confession and avoidance
davalının borcu özel bir nedenle ödemekten kaçınmasına olanak veren hak
davalının cevap layihası Noun
esasa müteallik ve davanın reddine yönelik defi
(US) esasa müteallik ve davanın reddine yönelik defi
iddianameyi alan davalı duruşmada niçin bulunmayacağını belirterek duruşmanın devam etmesini isteyebilir
dava talebinin yerine getirildiği defisi
aynı taraflar arasında ve aynı konuda başka bir davanın derdest olduğu defi
aynı taraflar arasında ve aynı konuda başka bir davanın derdest olduğu defi
sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkûm olduğu defi
sanığın daha önce aynı suçtan dolayı mahkûm olduğu defisi
(US) iddiadaki şeyleri kabul etmekle birlikte bunların etkisini yok etmek için genelde davacının dava
etmeye hakkı olmadığını kanıtlamak için yeni bir
davalı tarafından davaya karşı yapılan davanın hukuki nedenler yüzünden mesmu olmadığı defi
meşru müdafaa defisi
kaziyye-i mahkeme defisi
ölüm cezasına mahkûm olan kadının hamileliği yüzünden infazın ertelenmesi talebi
suçun kabulü
mahkeme önünde suçun kabulü
kanunsuzluk itirazı
taraflardan birinin kendisine karşı öne sürülen idari işlemin kanuna aykırı olduğunu bildirerek kullandığı savunma aracı Noun, Law
yetersizlik itirazı
imkânsızlık defisi
yetersizlik itirazı
reşit olmama defisi
akıl hastalığı nedeniyle temyiz kudreti olmama defisi
ehliyetsizlik defi
meşru müdafaa defisi
sanığın iddianameye karşılık vermeyeceğini bildirmesi
suçunu itiraf etmek istemeyen sanığın mahkemenin kararını beklerken iddianameye cevap vermeyeceğini bildirmesi Noun
sanığın mahkemede suçunu itiraf etmesi
davalının bir belgeyi kendinin düzenlemediğine dair defi Noun
sanığın suçu reddeden defisi
hükümsüzlük defisi
butlan defisi
yerine getirilen ödeme itirazı
davada muallakiyet Noun
kaziyye-i muhakeme defisi
kaziyei muhakeme defi
(US) reşit olmama itirazı
(Br) ceza davaları Noun
kumar defisi
dava gerekçesinin toptan reddi Noun
hukuk muhakemeleri usul dairesi
suçunu itiraf etmek Verb
temyiz kudreti olmadığı itirazında bulunmak Verb
(akıl hastalığı yüzünden) ehliyetsizlik iddiasında bulunmak Verb
suçunu reddetmek Verb
suçunu inkâr etmek Verb
yetkisizlik iddiasında bulunmak Verb
reddi kabil olmayan savunma
(Br) US itiraz kabul etmez
(Br) US savunma dilekçesi
bir şeye itiraz etmek Verb
davaya esastan itiraz etmek Verb
sahtekârlık iddiasında bulunmak Verb
sahtecilik sahtekârlık suçlamasına itiraz etmek Verb
sahtekârlık suçlamasına itiraz etmek Verb
iddia etmek Verb
imkânsızlık defisi
temyiz kudreti bulunmadığı itirazı
davalının bir belgeyi kendisinin düzenlemediği defisi
davalının bir belgeyi kendisinin düzenlemediği defi
meşru müdafaa defisinde bulunmak Verb