yaya kaldırımında durmak
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ilgisini kesip/bırakıp gitmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        evinden/işinden ayrılmak, başka yere gitmek,/taşınmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        birine haddini bildirmek
                        
Verb                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ilerleyip (birisi ile) aynı hizaya gelmek.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sandalyenizi yaklaştırmakıniz
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        paçaları sıvamak, kendini toparlayıp işe sarılmak.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (kimseden yardım görmeden) sırf kendi gayretiyle ilerlemek/terakki etmek. 
 I admire him for pulling  himself up by his own bootstraps: Onun sırf kendi gayretiyle ilerlemesine hayranım.